Fehmi Çalmuk

Gül Yetiştiren Adam, cennet Güllerine Talipmiş

Fehmi Çalmuk

Hele Ede sen söyle; 
Rasim abi vefat etmiş.

Farkında bile değildik. 

Öğrenciyken  Selanik caddesinde Akabe'ye,  biraz daha büyüyünce DPT'ye, ilmin ve kitaplarını babaocağı bildiğini Kurtuluş Dede Efendi sokakta kotta bulunan dairede soluğu aldık. Reyhani Hazretlerinin ağzı dumanlı kalbi imanlı kalem ehli dervişleri Akif İnan Erdem Beyazıt Cahit Zarifoğlu gibi demli çayı yudumlarken Alaaddin Özdenören ile Milli Gazete'den o'na doğru yürüdüğümüzü bilirim.

Ne kadar da zor değil mi ? Bu saate kadar bekledim yazmadım okumadım. Film şeridi gibi yazılarıNI  konuşmalarıNI, nasihatlarını,  kahkaha mesafesine ulaşmayan tebessümlerini düşündüm.  

Hikayeleriyle bir nesli yalnızca okumaya değil Hayal etmeye, Hayal ettikçe yaşamaya, Hayal ettiğini yaşamaya inandığını yaşamayanın insan olmadığına ikna etmeye verilmiş bir ömrün arkasından konuşmakta, yazı yazmakta ne kadar zor.

Hele Ede; farkında bile değildik. 

Kalem ehli kadar inandığını okumaya okuduğunu yaşamaya karar vermiş bir neslin son kullanma tarihi geçmeyen fikri üretimini gerçekleştiren Rasim Özdenören son yıllarda bir de bürokrasi ve siyaset alanında merdivenleri hızla tırmanmak isteyen, çıkarıldığı merdivenlerden inmemek için bahanelere sarılan insanların da dert babası olmuştu.

 Bakıyorum da fotoğrafının altına Aziz hatırasını döşedikçe döşeyerek günah çıkartmak isteyen kimi çevrelerin  hayatında münevver inanmış adamı ne kadar üzdüklerİNİ hiç hatırlatan var mı? 

Devletin kudretli adamları bahanelerden tren yapıp geleceğe ray döşerken Rasim abi gençleri yeni kariyer planlarına yelken açtırmıştı artık. Onun derdi Gül yetiştirmekti. Dikenden gül olmazdı... onları sıra sıra Gül bahçelerinin kenarlarına dikiverdi.

Cenazede göreceğiz. teker teker bakacağız.Yılların DPT genel sekreterliği tecrübesini Başbakanlık Müsteşarlığına taşımasını istediklerinde zoraki evet demişti. Fetö'nün Piçleri onların alacakaranlık zamanındaki işbirlikçileri süreci tamamlatmamak için takla atarak renkten renge girerek bahaneleri sarmalayıp
bohçalayıp sonuçsuz bıraktıklarında ne kızgın ne kırgındı. 

Zamanla koca koca adamların onun vakarından eridiklerini gözlerimle gördüm. Gayrısına Eyvallah demedi.

Onun arkasından yalnızca bir hikayeci, yerelciliği öncellemiş bir öykücü yorumu yapanların anlamadıkları, anlamamakta direndiklerini ne kadar da güzel ifade ediyorlar.
Bir inkılapçıyı ancak  onun derdinde olanlar anlar.

EDE bir fikir adamıdıydı. O yalnızca harfleri ete kemiğe büründürmüyor, düşünceyi  nakış gibi işleyecek İslam medeniyetini hayatın her safhasında yaşanabilir hale getirmenin inşasını yapardı.

Hele Ede sen söyle; Rasim abi vefat etmiş.

Beyaz ata binmiş Nur-i Muhtar efendimizin aşığı Reyhani hazretlerine onun yanıbaşında sohbet eyleyen altı güzel adama kavuşmuş.

Gül yetiştiren adam, cennet güllerine talipmiş. Biz ölünce anladık.
Makamın cennet olsun.

Yazarın Diğer Yazıları