Masum Türker'den Bomba Açıklamalar

Ekonomiden sorumlu eski Devlet Bakanı masum Türker, yayın yönetmenimiz Fehmi Çalmuk'un sunduğu Politik Adam programında merhum Başbakan Bülent Ecevit'in bilinmeyen yönleri ile Merve Kavakçı olayının iç yüzünü açıkladı.

Youtube Kanalı
Youtube Kanalı
Abone Ol
Masum Türker'den Bomba Açıklamalar

 

POLİTİK ADAM: Ekonomiden sorumlu Eski Devlet Bakanı Masum Türker bey, stüdyomuzda olacak. Bugün mutfağınızı, cebinizdeki parayı, gelecek tahayyüllerinizi birazdan konuşacağız.
Birlik, beraberlik noktası, Politik Adam programında yine beraberiz, çok önemli bir konuğumuz var. Ekonominin hafızasını, ekonominin tarihini yorumlarıyla televizyonda en iyi yorumlayan isim, ekonomiden sorumlu eski Devlet bakanımız Dr. Masum Türker bey, hocam hoş geldiniz. 
Masum Türker-Hoş bulduk. 

ANNELERİN DERDİNE DERMAN OLMUYORLAR
POLİTİK ADAM: Sevgili bakanım teşrif ettiniz, sizi stüdyoda görmek bizim için bir şeref.  O dönem yaptığınız açıklama belki de hükümet, ekonomiyi yöneten, hazineyi yöneten bakanların, bürokratların söyleyemediği, izah edemediği konuyu, halka pratize edip hap gibi sunma işiydi. Sizden başka da yapan olmadı. Belki onlara yönelik bir can simidi.
Masum Türker -Yani ben gerçekleri söylüyorum. Şimdi siyaset yapmadığım için, yani Demokratik Sol Partinin ben şu anda normal bir üyesiyim. Siyaset yapmayınca yaptığım konuşma da, acaba il başkanı ne dedi, ilçe başkanı ne dedi gibi şeyler olmadığı için, şimdi bütün siyasilerin böyle bir kaygısı var, ben rahatlıkla söylüyorum, gerçekleri söylüyorum. İktidarın haklı olduğu yerde haklı diyorum, muhalefetin de haklı olduğu yerde haklı diyorum, muhalefete haksız saldırı olursa sahip çıkıyorum. Çünkü şu anda Türkiye’nin sıkıntısı şu, siyasiler konuşmuyor, siyasiler konuşmayınca, siyasiler adına yazan, çizen takımı konuşuyor ve onlarda haklı olarak farklı boyutlarda arıyorlar işi. Halbuki her parti kendi doktrini, kendi ideolojisi çerçevesinde katılan üyelerine konuşma yapması gerekir. İşte onların arasında gazeteci, yazar, benim gibi tarafsız insanlar girerse daha iyi olur ama yapılmıyor çünkü bir kutuplaşma ve ötekileştirme politikası var. 
POLİTİK ADAM: Bundan muzdarip misiniz sevgili bakanım?
Masum Türker -Yani Türkiye adına muzdaripiz. Neden Türkiye adına muzdaripiz, bir şeyi konuşuyorsunuz, muhalefet ediyorsunuz,  ne yapacağınızı anlatıyorsunuz, iktidar hemen kalkıyor o muhalefeti yerden yere vuruyor. Örnek, Sayın Kılıçdaroğlu Diyarbakır’a gitti, Diyarbakır’da o annelerden iki tane getirdi. Onlara saldırdılar ama arkasından vefa adı altında kendileri anneleri Ankara’ya çağırdılar. Yani kendi yaptıklarını görmüyorlar ama saldırıyorlar. Halbuki iki tarafın birbirine saldırması doğru değil, yani bir taraf annelere sahip çıkarken, diğer tarafın biraz kenarda durması o annelerin derdine deva olmuyor demek değildir. Bunu Türkiye’de yanlış anlıyorlar, yanlış anlayınca bu sefer bu dönüp dolaşıyor, ekonomiye sarkıyor, zaten Türkiye’nin en büyük sıkıntısı ekonomik durumdur. 
POLİTİK ADAM: Evet, şimdi o konu başlığına gireceğiz de, HDP il binası önünde Diyarbakır annelerini ziyaret etmek belki CHP’nin helalleşme diyalektiği bakımından çok önemli hamleydi. 
Masum Türker -Yok, hayır değildi. Bunu yapamaz zaten. Şimdi bakın,

ECEVİT; İSLAMCILARA SAHİP ÇIKTIĞIMIZ İÇİN İKTİDARDAN DÜŞTÜK 
POLİTİK ADAM: Yapamaz derken?
Masum Türker -Bak neden yapamaz, oraya gittiği zaman, oradakiler kurgulanmış, şu anda televizyonlarda sürekli sanki CHP, HDP, … gibi gösterildiği için, orada bir kişi yuhalasa o yapılmak istenen çok ters olur. Bakın, ben yaşadığım için biliyorum. Niye gitmedin sen, neden yapmadın, öyle olmaz ki çünkü orada insanlar hükümetten destek bekliyor. Güneydoğu Anadolu’da mazlum olanlar, muzdarip olanlar, yalnız devletten yardım beklerler. Zaten Güneydoğu Anadolu’daki temel sıkıntı, o çözüm adı altında, o korumacılık kaldırılınca tamamen iş zıvanadan çıktı. Şimdi bunu bilmek lazım, bunu görmek lazım, bunu gördüğün zaman niye gitmedin diye dile getirmemek gerekir. Sen bir düzenleme getir, yasa, onlarla ilgili mesela, şu hakkı verelim, şöyle yapalım diye, eğer orada CHP karşı çıkarsa o zaman CHP haksız olur. Yani benim bu anlattıklarımı normal vatandaş çok iyi bilir. Şimdi herkesin bilmediği bir şey var. Ben bunu siyaset dersi okuttuğum zaman sınıfta anlatırdım. Siyasette siyasilerin 3 tane muhatabı var. Birisi militanlar, bu militanlığı il, ilçe, Gençlik Kollarında, Kadın kollarında görev alan, Genel Merkeze bağlı, kolunu kessen o saatte CHP diyecek, AKP diyecek sen onu bastıramazsın. İkincisi taraftardır, taraftar deyince bunlarda hani takım tutar gibi, kimisi babadan kalma, kimisi Cumhurbaşkanını sevdiği için, kimisi Kılıçdaroğlu’nu sevdiği için, üçüncü grup, zaten siyasetin temel dayanağı sempatizanlardır. Sempatizanlar her zaman değişebilir. Hani hep derler ya bizim DSP %23’e yakın oy almıştır. Sonraki seçimde Ecevit Başbakan ve partinin Genel Başkanı olarak hasta olduğu dönemde seçime girerken % 1.2 aldı. Şimdi ben DSP’de Genel Başkanlık yaparken bana muhalefet edenler ya da şimdiki konuşmamı beğenmeyenler sen partiyi indiriyorsun, zaten Ecevit zamanında 1.2 ‘ydi. Niye, çünkü dışarıdan öyle bir ittiler ki, damdan öyle bir düştük ki, damdan düşmemizin sebebi de, biz İslamcılara sahip çıktık, Hangi İslamcılara, dedik ki, Irak’ta bir savaş olursa öldürülecekler Müslümandır. Ve bu Müslümanlar öldürülürse bizim halkımız gücenir. Nasıl izin verdik diye. Bunu araştırmışlar sonra Başkan Yardımcısı geldi, o zaman Bush’un yardımcısıydı. Dedi ki Ecevit’e, ya biz araştırdık, oradakiler Müslüman değil, oradakiler Şii demiş. Ecevit’te ya Şii, Alevi’de Müslümandır. Yani bizim dinimiz aynı ama tanrıya ulaşma yollarımız farklı. Tasavvuf olgusu vardır. Bunu söyleyince bozuldular, baktılar Ecevit evet demeyecek ve o gün bizim ipimiz çekildi. İlk defa o hafta yurtdışındaydı Kemal Derviş, zannedersem Hollanda’da.
POLİTİK ADAM: Yani, Irak’a müdahale işine merhum Bülent Ecevit izin vermediği için mi?
-Vermediği için bizim cezamızı kestiler. Kesince bu sefer zaten bunu daha Amerika’da yapmış, Amerika’ya gitmişler, onun yanında dönemin Enerji Bakanı, eski Grup Başkanvekiliydi ANAP’ın, zannedersem Ticaret Bakanı, Kemal Derviş var, bir de DSP’den birisi daha var. Ecevit hayır deyince, hani o meşhur bir resim kullanırlar, Ecevit önünde durmuş falan, bizim kendi içimizde bile o resmi kim servis ettiyse araştırıp bulmak lazım. İleride tarihçilerin bunu yapması lazım.

ABD, ALEVİ VE ŞİİLER MÜSLÜMAN DEĞİLDİ DİYORDU
POLİTİK ADAM: Bir provokasyon mu?
Masum Türker -Hayır, zaten öyledir. Bir daha Bush, ne ANAP’ı ne MHP’yi ne DSP’yi muhatap almamış. Yalnız Derviş’le konuşmuş. Ama yine Alevi ve Şii’liğin Müslüman olmadığını bildirmişler. Ecevit yine Müslüman olduğunu söyleyince o gün anlaşamadı, anlaşamayınca Başkan Yardımcısı, hani herkes Devlet Bahçeli’yi kabahatli buluyor ya, Devlet Bahçeli’den önce nisan ayında Kemal Derviş açıklama yaptı, diyor ki Türkiye seçime gidebilir. Ve baskı başladı. Hani giderken bu Türkiye’ye gelen ve adeta yabancılar adına komiserlik yapanları bırakmak istemezler. Yani biz işte orada damdan düşmeyi yaşadık. Ve herkes Devlet Bahçeli dedi, hayır daha önce Kemal Derviş açıklama yaptı. O zamanın gazetelerine baksınlar yani finans piyasalarına, küresel işbirlikçilerine herkese mesajı verdi.
POLİTİK ADAM: Bir şey diyebilir miyim? Helalleşme moda da, bu Kemal Derviş döneminde hakkınızı helal eder misiniz?
Masum Türker -Ben bu konuda herkese helal ederim. Gerçek Müslüman adam, kimseyle dargın durmaz. Bazı imamlar çok bilmiş, yok namazı kılmayız, gavur falan derler, bunların hepsi İslamiyet’e aykırı işler yapar. Hatta bir dizide imam fetva verdi diyor, bunun namazı kılınmaz, yani bunlar İslamiyet’i bilmeyenler, farklı yorumlayan insanlar. Bizimde sıkıntımız şu, biz bilenler, İslamiyet üzerine inşa etmediğimiz için duruşumuzu, belli etmiyoruz, söylemiyoruz yani böyle bir tartışmaya girmiyoruz.

 ORUÇ TUTAN ECEVİT’İN  DSP’SİNİN SOSYAL DEVLET REFERANSI KURAN-I KERİM
POLİTİK ADAM: Dışarıdan baktığın zaman Demokratik Sol Parti’nin Genel Başkanı, oranın bakanı, dinle imanla ne işi olacak diye mi bakıyor?
Masum Türker -Hayır, öyle değil, Genel Başkan Bülent Ecevit, belli bir yaşa kadar oruç tutmuştur bunu kimse bilmez, benimle ilk görüşme yaptığı zaman kardeşini tanıyorsunuz, Turgay Türker ile beraberdik. Ramazan ayıydı, bir şey içer misiniz dedi, ben içmem dedim. Turgay’da içmem deyince, oruç musunuz dedi o da bende oruç tutarım sağlığımdan dolayı tutamıyorum dedi. Bunu birebir bana söylemiştir. Kaldı ki kimsenin bilmediği bir şey var. Demokratik Sol Parti’nin 4 tane temel direği var. 1.direk, kadim Anadolu Medeniyeti, Hititler, Frigyalılar, yani kim yaşamışsa Anadolu’da, 2.si Anadolu Türk medeniyeti yani Aleviler, Bektaşiler, Mevlana, Yunus Emre. 3.sü ise Kurtuluş savaşımız, Kuvayi Milliye, bağımsızlık, özgürlük.  4. Sosyal adalet için Kuran-ı Kerim tefsiri, bunu sonradan milletvekili olan o zamanın Gençlik Başkanı olan, Demokratik Sol Harekete geçişte rol oynayan adam, bunu niye anlatıyorum? 
POLİTİK ADAM: DSP’nin kırmızı kitabı mı var?
Masum Türker -Hayır, bu o tarihte 1974 yılında daha, 77 yılında o arkadaş milletvekili oldu, ODTÜ’den mezundu, mimardı, Profesördü, biraz sonra aklıma gelir. Milletvekilliği yaptı çok araştırmacıydı, biz onun kitaplarını okumuştuk gençken, üniversitede, okuduğum için biliyordum hatta istedim verdi bana. O kitap var şu anda, bunu şimdi niye söylüyorum, biz bu ülkede siyaset yapıyorsak, bu ülkenin gerçeklerinin dışına çıkamayız. Siz biraz evvel bana medreseyi sordunuz. Medrese din eğitimi veren bir yer değildir, medrese üniversitedir. İstanbul üniversitesi gibi, İstanbul’un fethinde kurulan ilk Medrese. Dünya’da ilk üniversite Polonya’da kurulmuş. İlk hocaları papazdır. Türkiye’de, dünyada yani bizim İslamiyet’te kurulan medreselerin ilk hocaları Arapça okuyup yorum yapabilen, konuşabilen insanlardır. Bazen söylüyorlar, diyorlar ki kardeşim imamlar aynı şeyi söylüyorlar. Hayır, bir görevini yerine getiren imam vardır bir İslamiyet’e araçlarla hizmet veren, Teolojide, İlahiyatla bu işle kafa yoranlar var. İşte bizim rahmetli Ecevit tasavvufla da uğraştığı için 

ECEVİT TASSAVVUFU ÖZÜMSEMİŞ BİRİYDİ  
POLİTİK ADAM: Tasavvufla uğraşması?
Masum Türker -Tasavvufla uğraşabilmek için önce İslamiyet’i bilmen lazım.
POLİTİK ADAM: Hani bir gönül bağıyla ilgili Tasavvufla ilgili bir gelenek yok. 
Masum Türker -Tasavvuf edebiyatını, tasavvufu çok iyi özümsemiş, parlamentoda olmadığı tarihlerde, toplantılarda tasavvuf konuşurdu. Soru sorarlardı. Soru soran kim biliyor musunuz, Burhan Kuzu, Davutoğlu, birkaç daha akademisyen, orada baya sorulan sorulara Ecevit rahatlıkla cevap verirdi. 

KAVAKÇI İÇİN HADDİNİ BİLDİRİN SÖZÜ BAŞÖRTÜSÜNE DEĞİL ABD VATANTAŞLIĞINA 
POLİTİK ADAM: Şimdi bu bir hassasiyet, ben 28 Şubat döneminde, merhum Ecevit’i ziyaret ettim, o hoşgörü iklimi içinde, hatta ona en büyük önerim, camilerde imam ve hatiplerin kullandığı siyah cübbeleri beyaza döndürmesiydi, sağ olsun isteğimizi yerine getirdi. Ama şimdi bana mesajlarda geliyor, diyor ki siz dediniz ki İslamcılara sahip çıktığımız için hükümet gitti, damdan düştünüz. Ama o tarihte Bülent Ecevit’te Merve Kavakçı’ya 
Masum Türker -Bakın o mevzuyu herkes yanlış anladı. Bülent Ecevit saat 11’de Grup Toplantısı yaptı. Saat 2’de yemin edeceğimiz gün, dedi ki bu hanımefendi seçimi kazanmış, yapacak bir şey yok. Arkadaşlar anlaşmışlar, anlaşmışlar dediğim kişiler, Recai Kutan, Abdullah Gül, Salih Kapusuz, sonradan öğrendim birisi daha varmış, bu işte o da rol oynamıştı.
POLİTİK ADAM: Kimler anlaşıyor?
Masum Türker -Refah partililer, diyorlar ki bu kazandı, beklemiyorduk ama yapacak bir şeyde yok. Gidip Ecevit’le konuşalım. Yemin etsin ona görev verelim, Genel Sekreter yardımcılığı, Anadolu’ya gitsin, bir süre meclise gelmesin. Ecevit’e anlatıyorlar.
POLİTİK ADAM: Makul’mü görmüş Bülent Ecevit?
Masum Türker -Tabi, yapabilirsiniz demiş ama bir şartla demiş, CHP meclise giremedi ya, bağırıyorlar, seçimi yenileyin, bu adaletsizliktir, DSP bu kadar oyu Abdullah Öcalan’ı yakaladı diye yaptı diye falan. O arada arkadaşımla bir yere gidiyoruz, dedim seçimi yenileyin, bu seçilenler usulsüzdür. Böyle yaptı, aslanım kazanmışlar ama 
POLİTİK ADAM: O da ayrı bir nokta %23 oy Ecevit’in Öcalan’ı yakaladıktan sonra beklenmeyen bir oy.
-Hayır, %15’i vardı zaten. 1995 seçiminde Sol’un 1.partisi olmuştu. Sonra yavaş yavaş arttı. Öcalan yakalandı diye olmadı ki, bana milletvekili teklif ettiği tarihte azınlık hükümeti daha kurmamıştı. Ecevit hazırlığını yapıyordu. Şimdi mesela çalışıyorlar ya, Cumhurbaşkanı adayı kimin olacağından çok milletvekili adayları kim olacak ki parlamenter sistem güçlensin. 

O ADAM VERMEZ Kİ İMAMOĞLU’NA
POLİTİK ADAM: Yani herkes Cumhurbaşkanı adayına kitlendi. 
Masum Türker -İktidar zorluyor, kavga çıkarabilir miyim, ama bilinçsiz zorluyor, çünkü bunu zorlayanlar siyasetçi değil. İmamoğlu ile Yavaş, aday olmazlar, olamazlar, oldukları gün, seçime 2 ay kala bu sadece Cumhurbaşkanı seçimi değil ki, milletvekili seçimi de var, o 2 yerinde Belediye Başkanı Ak Partili seçilir. Çoğunluk Ak Partide mecliste. 
POLİTİK ADAM: Belediye gücünü, lojistik gücünü kaybeder. 
Masum Türker -Gücünü değil, başka bir yere tamah etmiş olur, güçle ilgili değil. Hep böyle yorumluyorlar, gazeteciler benimle tartışırken, siz siyaset yapmadığınız için bilmiyorsunuz, siyaseten şu anda İstanbul’da, Çekmeköy’e Başkan olmayı hayal eden, İmamoğlu kalırsa bu gidişle giderse, ben olabilirim diyor. Bu adam vermez ki İmamoğlu’na, Siyasetin gerçeğini bilmeden konuşulduğu için 
POLİTİK ADAM: İmamoğlu’nun da aday olup olmama elinde değil onu oraya kim iterse,
Masum Türker -Hayır, kim itmiş, onun çevresinden birisini ben görmedim, arıyorlar beni hatta teşekkür ediyorlar konuşmalarımdan dolayı, önce beni CHP karşıtı zannettiler. Halbuki ben o rezerv hikayesini 2018’de anlatmışım. Benim anlattığım hikayeyi İlhan Kesici, CHP adına yaptığı eleştiride kullanıyor. Eleştirilecek tarafı var ama kimse eleştirmek için kafa yormuyor. 
POLİTİK ADAM: Ekonomi konusuna gireceğiz de bu Merve Kavakçı konusu
Masum Türker -Yemin edecek denildi, gece getireceklerdi, saat 12’ye doğru İçişleri Bakanlığı ya da Dışişleri Bakanlığı, Merve Kavakçı’yı 24 Şubat’ta aday gösteriyor. 5-6 Mart tarihinde ben Türk vatandaşlığından çıkmak istiyorum diye başvurmuş. 

ECEVİT; “BURASII DEVLETE MEYDAN OKUMA YERİ DEĞİLDİR” SÖZÜNÜ ABD VATANDAŞLIĞI İÇİN SÖYLEDİ
POLİTİK ADAM: Milletvekili adayı, YSK’ya başvurduktan sonra 
Masum Türker -Sonra milletvekilliğinden atılmış ve gitmiş Amerika’da yemin etmiş ve Amerika vatandaşı olmuş, şimdi bu bilgi o zaman bürokratlar tarafından bize getirdikleri gibi el altında aynı anda da rahmetli Erbakan’a gidiyor. Onun Türk vatandaşlığından çıktıktan sonra söylediği laf, zaten nasıl başlıyor, biz kimsenin kılık kıyafetine karışmayız. Ancak bu hanıma burası devlete meydan okuma yeri değildir
POLİTİK ADAM: Yani bu meydan okumayı baş örtüsüyle değil, Amerikan vatandaşı..
Masum Türker -Amerikan vatandaşı olmuşsun gelmiş Türk Meclisine,
POLİTİK ADAM: Neden mecliste söylemediniz?
Masum Türker -Söyledik, bakın, meydan okunacak yer değildir diyor, daha fazlasını söyleyemez çünkü vatandaşlıktan çıkarılması sonraki günlerde olacak. Yani o anda gelen tepki de yanlış olabilir, sabote etmek için.

KAVAKÇI İÇİN ECEVİT’E BİLGİ  VERDİLER
POLİTİK ADAM: Bülent Ecevit bu örgüt tarafından aldatılmış olabilir mi? Hani herkes koruma ve kollama görevi yaptığını itham ediyor ya?POLİTİK ADAM: Peki Necmettin Erbakan’la görüştü mü o arada Sayın Ecevit?
-Ecevit görüşmedi. Necmettin Erbakan’a haberi gönderenler bu iş olmayacak, olmayacaksa o zaman siyasi bir olay olsun diye, Necmettin Erbakan hayattayken söyleyenlerin hepsi, Erbakan vefat etti, yok canım deyip, topu şeye attılar. Halbuki alakası yok. Tam tersine bunlar hanımefendiyle, yemin etmesini, bir süre gelmeyecek meclise, Genel Sekreter yardımcısı yapacaklar, Anadolu’yu gezecek. 
POLİTİK ADAM: Sayın Ecevit’e böyle bir teminat verdiler yani?
Masum Türker -Tabi vermişler o zaman. Abdullah Gül’e de haksızlık yaptılar o zaman, Abdullah Gül’ün orada yaptığı bir şey yok ki.
DSP’ye OYANAN OYUN  hükümet de oynanıyor
POLİTİK ADAM: Hatta Abdullah Gül’ün başörtüyü annelerimiz gibi niye örtmüyorsun gibi tenkiti var. 
Masum Türker -Abdullah Gül ile Salih Kapusuz yine bu işin içindeler çünkü bizim Hüsamettin beyle konuştular, Kayserililer ya, bize de söyledi, kazanmış yapacak bir şey yok. Ben bunu siyasette genel başkanlığa kadar geldikten sonra anladım, bunu neden yaptılar, DSP’nin halka özlemlerine dayalı olan hani inançlara saygılı, laiklik, mazlumun yanında yer alma, yoksulun yanında yer alma hikayesini sıfıra indirmek için. Ve bu iş bizim ilerde hani Abdullah Öcalan yakalandı diye bir prim yaptık ya. Bunu yapanlar şimdi aynı şeyi bugünkü hükümet içinde söylüyor. Diyorum ki ben damdan düştüm. Bize oynanan aynı oyunlar şimdiki hükümete de oynanıyor.
POLİTİK ADAM: Bu hükümete nasıl oynanıyor bu, ekonomik bakımdan mı?
Masum Türker -Her bakımdan
POLİTİK ADAM: Neye dikkat etmeli?
Masum Türker -Önce ekonomide yanlış karar alınmamalı, mesela Cumhurbaşkanına şunu söylüyorum, 
POLİTİK ADAM: Ekonomiye geçelim mi?
Masum Türker -Merve Kavakçı’yı anlatabildim mi?
POLİTİK ADAM: Sayın rahmetli Bülent Ecevit, Süleyman Demirel ile telefon ile görüşüyor mu?
Masum Türker -Hayır.
POLİTİK ADAM: Herkes diyor ki Demirel istedi bu konuşmayı.
Masum Türker -Hayır, hiç öyle bir şey yok. 

ÖCALAN’I “DSP PROGRAMINDA  İDAM YOK DİYE VERDİLER”
POLİTİK ADAM: Başörtüsüyle ilgili bir şey yok yani Amerikan vatandaşı olması nedeniyle,
Masum Türker -Ayağa kalkan arkadaşların kalkma sebebi Meclise gelişinin saat 12.00 olmasıdır. Bakın burada kim ne derse desin Türkiye’de biz bir şey yaparken her şey dizayn edilir, neden Abdullah Öcalan bize teslim edildi biliyor musunuz? Ne olursa olsun parti programında asla idam olmayacak. 
POLİTİK ADAM: Garanti gördüler yani?
Masum Türker -Tabi, Ecevit idam olmaması ile ilgili, Deniz Gezmiş’in idam edildiğinden beri var. İdam cezasının yanlış olduğu görülürse yerine koymak mümkün olmaz derdi. 

ECEVİT’İN ÖCALAN İLE YAPTIĞI PRİMİ, MERVE KAVAKÇI İLE GERİ ALDILAR.
POLİTİK ADAM: Peki bu son sorum buradaki, Abdullah Öcalan’ı aldı, Fetullah Gülen’i Amerika’ya teslim etti. Amerika’ya kaçırdı.
Masum Türker -Hayır, hiç alakası yok. Nasıl kaçıracak. Bir kere herkes bir şeyi unutuyor. Fetullah Gülen’in Zaman gazetesi var mıydı, vardı. Televizyonu var mıydı vardı, dergileri vardı. İlk çıkarttıkları dergi Sızıntı’dır. İsmail Kahraman benim arkadaşımdır. Kültür bakanı oldu, … dergisi çıktığından beri 300 tane abonesi vardı, mahallelere giderdi. O 300 taneyi kestiler yerine Sızıntı dergisine abone yaptılar. Bülent Ecevit’mi yaptı? RefahYol dönemi. İsmail kahraman bunu bilerek yaptı diye onu tenkit etmek için söylemiyorum. Çevremizde bu işi yapan insanlar var, kimin kim olduğunu bilmiyoruz. Ortaya çıktığında herkes farkına vardı.  Şimdi buradaki olay şu, aslında Fetullah Gülen, yaptığı okullardan dolayı, yurtdışına gittiğinizde bakan diyor ki hadi çocukları bu okullarda okutun, Atatürk köşesi var, şu var bu var. Ben nasıl yazardım, 4-5 milletvekili giderdik, ben Atatürk’ün hakim olduğu böyle bir yeri görmekten mutlu oldum derdim. Benim o dediğim hiçbir yerde kullanılmazdı. Ben bunun ileride aleyhimde kullanılacağını bildiğim için böyle yapardım. Buradaki ilk şey şu, Ecevit’in Öcalan ile yaptığı primi, Merve Kavakçı ile geri aldılar. Türbanlılara olan yaklaşımı, bakışı ve Salih Kapusuz ve Abdullah Gül’e evet demesi,  yani artık bu türban meselesini çözelim, Türkiye’nin zaten bir kadersizliği var. Türban ilk defa nerede kullanıldı biliyor musunuz?  1950’li yıllarda, nasıl kullanıldı hani çarşaf giyilmesi yasaklandı ya, çapul takılıyordu çarşaf niyetine, o tarihlerde beyaz Ruslar, kaçıyorlar çardan ya da Lenin’den. Gemide bitleniyorlar, bitlenince saçlarını sıfır numara kesiyorlar. İstanbul’a vardıkları zaman aynen türban takıyordu. Bu sefer bu türban takanlara gavur dediler. Bizde herkes tarihi bilmiyor, geçmişle ilgilenmiyor. Sonra geldik, türbanı farklı değerlendirmeye, bu kullanıldığı zaman yavaş yavaş peçeyi kaldırdılar. O tarihin bütün fotoğraflarına bakın, tüm kadınlar, hiçbirinde türban yok ama bilmeden, yanlış yaparak 
POLİTİK ADAM: Fetullah Gülen konusunda veya okulları konusunda, merhum Bülent Ecevit’in hassasiyetini biliyoruz. 
Masum Türker -Hassasiyeti değil, bakın gittiği zaman övdü onları, her giden övdü, Demirel övdü, Tansu Çiller övdü, onlar Fetullahçı oldular demek değil ki.

MERVE KAVAKÇI DOSYASI YOK EDİLMİŞ
Masum Türker -Hayır, hiç böyle bir şey yok. 
POLİTİK ADAM: Aldanmış olabilir mi?
Masum Türker -Fetullah Gülen hikayesi, 2019 seçimlerine giderken CHP’nin tam sayfa verdiği bir ilanda, ….. Robert Koleji mezunu ve Sağlık Bakanlığında da danışman olarak çalışmış, İnsanlar Cuma günü namaza gitmek için yalan söylüyorlar, o nedenle Cuma günleri mesai saatlerini değiştirelim dedi. Onu bizim aleyhimizde kullandılar. O zaman barajın altında kaldılar, sebebi sempatizan oylarıdır.  CHP o zaman hükümetlere girmedi ya,  halk o kadar güzel değerlendiriyor ki, bizim halkımız cahil falan değil. Şimdi bu nedenle ortaya çıkan, bakın bir partide hiçbir zaman 2. adam çıkmaz. CHP’de İsmet Paşa’dan sonra Ecevit çıktı, bunu görmek lazım, bunu yok etmek lazım, bu bir cezadır. Nerede var bu biliyor musunuz, Roma’da var, hafızadan silme cezası.  O bürokratlar, siz bugüne kadar dinlememişsiniz Merve Kavakçı hikayesini milletvekili seçildiğinde, açsınlar baksınlar, hükümet o dosya yok edilmiş ama 
POLİTİK ADAM: Hangi dosya?
Masum Türker -Vatandaşlıktan çıkarılma dosyası. Esas bilgiler orada ama o dosya bende ve 5-6 arkadaşta daha var. Bir şey olursa diye.
POLİTİK ADAM: Ne var o dosyada?
Masum Türker -Başvuru tarihleri falan, şimdi bu Merve Kavakçı kötü müdür, hayır onu yönlendiren bir mekanizma vardı. 
 

Bakmadan Geçme