Anayasa Mahkemesi Ne Karar Verecek ?

Genel yayın Yönetmeniz Fehmi Çalmuk, Anayasa Mahkemesi ile çok önemli bir iddiayı gündeme getirdi. Çalmuk'a göre &'lı masa dışından bağımsız bir cumhurbaşkanı adayı, Erdoğan'ın yeniden aday olamayacağına ilişkin bireysel başvuru hakkını önce YSK'ya sonra Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacak. İşte detaylar

Erdoğan’a Yargısal Darbe mi?

Keşke iş bununla sınırlı kalsa…

Ak Parti içinde de uzantıları olduğu anlaşılan bürokrasinin Erdoğan’a karşı bir darbe hazırlığı olduğunu duyuyorum.. Hem de başını koca  koca hukukçuların çektiği darbe. Kimler yok ki içinde ? Her fırsatta Erdoğan’a, Ak Parti’ye neredeyse “katil suçlaması” yapan baro başkanlarını ziyaret eden kadrolardan tutunda “Erdoğan kantarın topuzunu kaçırdı” diyen vekillere kadar…

Depremin ilk günü bir hamle yapılacağı anlaşılıyor ki olayın büyüklüğü kadar büyük Türk  Milletinin tek yürek ve tek bilek olması bir çok kişinin iştahını  boğazında düğümledi. “Deprem oldu, artık kalamaz” sözlerini  “darbe olacak, her şey güzel olacak, gidecekler” sözlerini bir yerden hatırlar mısınız ?

Dedim ya olmadı buradan yakın dercesine  Erdoğan’a ilişkin son bir koz olarak darbe yargı boyutu ile hız kazanacağı konuşuluyor.

Anladığım kadarıyla kaderi “beyaz kağıda sütle yazılmış yazı” olarak kabul eden ve “beyazdan beyazı ayırma gayretini”, ak sütün içindeki ak kılı görecek kadar mana  iklimiyle bütünleştiren bir iradenin Cumhuriyet’in 100. Yılında ne pahasına olursa olsun seçimleri yaptırma kararı devam edecek.

Hesaplama şu şekilde.  Buna görev dağılımı da diyebiliriz. Altılı masa haricinde Cumhurbaşkanı adayı olacak bir isim “bireysel hak ihlali” yapıldığını belirterek Yüksek Seçim Kurulu’na Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adayı olamayacağına ilişkin müracaatını yapacak. YSK kararının olumsuz çıkması durumunda (Yani aday olabilir kararından) Anayasa Mahkemesi’ne müracaat edecek.

Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuru karşısında Erdoğan’ın adaylığının “hak ihlali” olduğuna karar vermesi halinde işin psikolojik boyutunu bir düşünün... ?

“Avrupa bize aferin der” sözünü “Avrupa bize kızar, bizi kınar” şeklinde yorumlanmasını…

Erdoğan’ın adaylığının şaibeli olduğunu, kamu vicdanına uymadığına ilişkin psikolojik harbi bir düşünün…

Biz “Cumhurbaşkanlığı seçimi centilmen bir mücadele olsun” derken şimdiden bel altından vurmalar başladı.

Deprem felaketinin bu öç almaya yeminli insanları sakinleştireceğini hele hele hiç düşünmüyorum.

Uyutulmuş hücrelerin nasıl da ayarlanmış hücreler olacağını yakında görüyoruz ve daha da göreceğiz.

Adanmış ve dadanmış kadroları…

Göreceğiz, bileceğiz Bülentleri de Şerbülentleri de…

Bakmadan Geçme