Yurtsever Bürokratlara İtibar Suikasti İddiaları Türkiye'yi Sarsıyor....
Türkiye, kamu yönetimindeki 'itibar suikasti' iddialarıyla çalkalanıyor. Yazar, Stratejist ve Gündem Çözümleme programcısı Murat Bahadırak Akkoyunlu, Antalya Emniyet Müdürü İlker Arslan'a yönelik düzenlenen operasyonun bir 'itibar suikasti girişimi' olduğunu ileri sürdü. Akkoyunlu, bu durumun ilk olmadığını, kendisinin ve ailesinin de geçmişte 'Fettoşinitler' olarak adlandırdığı yapılar tarafından benzer saldırılara maruz kaldığını belirtti.
Antalya Emniyet Müdürü İlker Arslan Neden Hedefte?
Murat Bahadırak Akkoyunlu'nun aktardığına göre, Antalya Emniyet Müdürü İlker Arslan, Büyükşehir Belediye Başkanı hakkındaki yolsuzluk iddialarına ismi karışan bir iş adamıyla 1 milyon TL'lik bir "para alışverişi" olduğu iddiasıyla gözaltına alındı. Ancak Akkoyunlu, bu paranın banka hesabı üzerinden gerçekleşen bir "arsa alışverişi" olduğunu ve rüşvetin banka hesabından yapılmasının "ahmakça" olacağını vurguladı. Söz konusu iş adamının, Arslan'ın 30 yıldır tanıdığı ve eski Başbakan Erbakan'ın çevresinden biri olduğunu, hatta İlker Arslan'ın eşinin de yıllar önce bu iş adamının şirketinde çalıştığını ifade etti.
Akkoyunlu, İlker Arslan'ı Erbakan'ın öğrencisi ve FETÖ ile "canhıraş mücadele eden yiğitlerden" biri olarak tanımlayarak, onun parası veya malı mülkü olmayan, dürüst bir polis olduğunu belirtti. Arslan'ın Ankara Demetevler'de "güneş görmeyen küçük bir dairesi" dışında mal varlığı olmadığını da ekledi.
Operasyonun Arkasındaki Sır Perdesi: Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı Adaylığı mı?
Murat Bahadırak Akkoyunlu, İlker Arslan'a yönelik bu gözaltı ve görevden alma işleminin "çok aşırı bir uygulama" olduğunu ve İçişleri Bakanlığı içerisinden birileri tarafından "tetiklendiğini" iddia etti. Akkoyunlu'ya göre, operasyonun gerçek amacı, İlker Arslan'ın Emniyet Genel Müdür Yardımcılığına aday olması ve bu göreve gelmesinin engellenmesidir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a İçişleri Bakanı tarafından "çok kuvvetli iddialar var" şeklinde bilgi verildiği ve Erdoğan'ın "gereğini yapın" talimatı üzerine Arslan'a Ankara'dayken görevden alındığının tebliğ edildiği belirtildi. Ancak Arslan'ın görevden alınmasına rağmen kendisinin Antalya'ya savcıya ifade vermeye gittiği, buna karşın Takvim, Yeni Şafak, Şamil Tayyar ve İsmail Saymaz gibi medya organlarının Arslan'ın "yakalandığı" veya "kaçtığı" yönünde haberler yaparak kamuoyunu yanılttığını savundu.
"Fettoşinitler" Kamu Bürokrasisinde Yuvalanmış Durumda!
Akkoyunlu, kamu bürokrasisi içinde "Fettoşinitler" (FETÖ mensupları) olarak nitelediği unsurların jandarma, polis ve yargı dahil birçok yerde yuvalandığını ve "yurtsever" insanlara karşı benzer itibar suikastleri düzenlediklerini ileri sürdü. Bu iddialarını desteklemek için şu örnekleri verdi:
• Genç Yazar Arkadaşının Başına Gelenler: Devletin önemli bir kurumunda "kriptoların araştırılması ve tespiti" görevine atanacak olan genç bir yazar arkadaşının, içeriden bir iftira ile "uyuşturucu satıcılığı" suçlamasıyla ters kelepçelenerek gözaltına alındığını anlattı. Bu davanın 763 gün sürdüğünü ve arkadaşının beraat ettiğini, amacın ise onun devlete hizmet etmesini engellemek olduğunu belirtti.
• Eşine Yönelik İtibar Suikasti: Eşinin emekli olduktan sekiz yıl sonra, FETÖ bağlantılı olduğunu iddia ettiği kişiler tarafından okul aile birliği başkanlığı dönemindeki hesaplar üzerinden "3.000 TL'lik bir usulsüzlük" iddiasıyla hedef alındığını ve 1,5 yıl süren hukuk mücadelesinin ardından beraat ettiklerini, raporu tutan müfettişe kınama cezası verildiğini kaydetti.
Akkoyunlu “ Fettoşitlerin kışkırttığı bir itibar suikastiydi. Ama yetti artık yetti. Bu iktidar bürokrasisi içerisinde kim olursa olsun yurtseverlere suikast girişimlerinde bulunan bu mahluklar ve bunların sözcülerinin haddi bildirilmeli. Hayır bundan sonra suspus yok. Hayır bundan sonra kol yen içinde kırılmayacak” dedi.
Murat Bahadırak Akkoyunlu, yurtsever bürokratlara" yönelik suikast girişimlerine karşı mücadele çağrısında bulundu.