Yeni Yol Partisi Kritik Eşiğe Yaklaşıyor... Grupsuz mu Kalacaklar ?

14 Mayıs 2023 Genel Seçimleri'nde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) listelerinden TBMM'ye girerek temsil imkanı bulan Saadet, DEVA ve Gelecek partilerinin, 13 Ocak 2025'te ortak bir meclis grubu oluşturmak amacıyla kurdukları Yeni Yol Partisi, kritik bir dönemeçte. Parti içinde yaşanan "yaprak dökümü", özellikle Ahmet Davutoğlu liderliğindeki Gelecek Partisi'nden art arda gelen istifalarla zirveye ulaşırken, sadece iki milletvekilinin daha ayrılması halinde Yeni Yol Partisi'nin meclis grubunun düşme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirtiliyor. Bu durum, 'ittifak' adı altında Meclis'e taşınan vekillerin siyasi aidiyetlerinin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

CHP'nin 'Cömert' Listelerinden Meclis'e Taşınan Delegasyon

Hatırlanacağı üzere, 14 Mayıs 2023 Genel Seçimleri'nde Millet İttifakı'nın bir parçası olarak, Saadet Partisi, DEVA Partisi, Gelecek Partisi ve Demokrat Parti, cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na destek vermişti. Bu desteğin karşılığı olarak, Saadet Partisi, DEVA Partisi, Gelecek Partisi ve Demokrat Parti'den toplam 38 milletvekili CHP listelerinden seçilerek Meclis'e girmeye hak kazanmıştı. Bu, kendi başlarına barajı geçme ihtimali düşük olan partiler için Meclis'te temsil edilmenin tek yolu olarak görülmüştü.

Meclis'teki 28. dönemde başlangıçta DEVA Partisi 15, Saadet ve Gelecek partileri ise 10'ar milletvekili ile temsil ediliyordu. Ancak zamanla bu tablo, 'yaprak dökümü' metaforunu haklı çıkaracak şekilde değişmeye başladı.

"Yaprak Dökümü" Gelecek Partisi'nden Başladı, DEVA'ya Sıçradı

Yeni Yol Partisi'nin grup kurma çabalarına rağmen, en büyük kan kaybı Ahmet Davutoğlu liderliğindeki Gelecek Partisi'nde yaşandı. Daha önce Serap Yazıcı Özbudun, Mustafa Nedim Yamalı ve Hasan Ekici gibi önemli isimler partilerinden istifa ederek AK Parti'ye geçmişlerdi. Son olarak ise Selim Temurci, İsa Mesih Şahin ve Doğan Demir'in istifalarıyla Gelecek Partisi'nin milletvekili sayısı dramatik bir düşüşle dörde indi. Bu, Davutoğlu'nun "stratejik derinlik" vurgusunun, parti içi "stratejik eziklik"e dönüştüğünün acı bir göstergesi oldu.

Benzer bir erime süreci DEVA Partisi'nde de yaşandı. İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Balıkesir Milletvekili Burak Dalgın, İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen ve Manisa Milletvekili Selma Aliye Kavaf'ın ardından, son olarak İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu ve Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar da DEVA Partisi'nden istifa ettiklerini açıkladı.

Bu istifalar zinciri sonucunda, Meclis'te başlangıçta güçlü bir temsil oranına sahip olan DEVA ve Saadet partilerinin milletvekili sayısı dokuza, Gelecek Partisi'nin ise dörde geriledi.

Yeni Yol Partisi'nin Kuruluş Amacı ve Şimdi Karşı Karşıya Olduğu Tehdit

Mecliste bir siyasi partinin grup kurabilmesi için en az 20 milletvekiline sahip olması gerekiyor. Bu, partilere Başkanlık Divanı'nda, Danışma Kurulu'nda ve yasama komisyonlarında temsil imkanı, haftalık grup toplantılarıyla medya aracılığıyla seslerini duyurma ve kamuoyuna mesaj verme şansı gibi önemli avantajlar sağlıyor.

İşte tam da bu imkanlardan faydalanmak için Saadet Partisi, Gelecek Partisi ve DEVA Partisi, 13 Ocak 2025'te Yeni Yol Partisi'ni kurdu. Partinin genel başkanı eski Anayasa Mahkemesi üyesi Celal Mümtaz Akıncı olarak belirlenirken, Meclis'teki grup konuşmalarını dönüşümlü olarak Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan yapıyorlardı.

Ancak Gelecek Partisi'nden gelen son istifalar sonrası, Yeni Yol Partisi'nin meclis grubu da ciddi bir tehlike altına girdi. Ortak grup çalışmaları gereği Saadet Partisi'nin dokuz milletvekilinin sekizi Yeni Yol Partisi'nde yer almasına rağmen, sadece iki milletvekilinin daha ayrılması halinde Yeni Yol Partisi'nin meclis grubu düşecek.

Bu durum, CHP'nin 'cömert' listeleri sayesinde Meclis'e giren ancak kendi iç dinamikleri ve siyasi gelecek algıları nedeniyle hızla kan kaybeden bu partilerin, siyasi arenadaki kırılgan konumlarını bir kez daha gözler önüne seriyor. "Yeni Yol" olarak adlandırılan bu oluşumun, daha yolun başında grup statüsünü kaybetme riskiyle karşı karşıya kalması, Meclis'te temsil edilen diğer partiler ve kamuoyu açısından düşündürücü bir tablo çiziyor. Bu eriyen ittifakın, Türkiye siyasi sahnesindeki uzun vadeli etkileri merakla bekleniyor.