Karadeniz'in Yüreği, Kader Ortağımız Kırım'a Türk Askeri

Karadeniz'in incisi Kırım, günlerdir süren Ukrayna-Rusya savaşının en sıcak noktalarından biri. Bu küçük yarımada, sadece coğrafi konumuyla değil, derin tarihi bağları ve stratejik önemiyle de tüm dünyanın dikkatini çekiyor. Bizim içinse Kırım, sadece bir toprak parçası değil, aynı zamanda ruhumuzun, tarihimizin ve geleceğimizin bir parçası.

Kırım, Karadeniz'in tam kalbinde yer alıyor. Rusya için burası, donanmasının sıcak denizlere açılan tek kapısı, bir nefes borusu. Ukrayna içinse Kırım, toprak bütünlüğünün vazgeçilmez bir parçası, egemenliğinin sembolü. Enerji yolları, ticaret rotaları... Kısacası, Kırım'a sahip olan, Karadeniz'e de hakim oluyor diyebiliriz. Bu yüzden buradaki her gelişme, sadece bölgeyi değil, küresel güç dengelerini de doğrudan etkiliyor.

Türkiye olarak biz, Kırım'ın haksız yere ilhak edilmesini asla tanımadık. Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü sonuna kadar destekliyoruz. Peki neden? Çünkü Kırım, bizim için sadece haritadaki bir nokta değil. Orada yüzyıllardır yaşayan Kırım Tatarları var. Onlar bizim canımız, kanımız. Ortak tarihimiz, kültürümüz, dilimiz var. Kırım Tatarları'nın yaşadığı sıkıntılar, bizim yüreğimizi de sızlatıyor. Onların güvenliği ve kimliklerinin korunması, Türkiye'nin Kırım politikasının temel direklerinden biri.

Şairimiz Arif Nihat Asya'nın dizelerindeki gibi, Kırım'a duyduğumuz özlem ve bağ çok güçlü:

 Kırım, bir damla kanım, bir avuç toprağım,

Sana uzanmak için her sabah uğrağım. 

Tuna'dan Hazar'a dek, uzanan kervan

 İçinde sensizliğin acısı, derman.

Kırım'ın tarihi, adeta bir Türk destanı gibidir. Yaklaşık üç buçuk asır boyunca Osmanlı İmparatorluğu'nun himayesinde varlığını sürdüren Kırım Hanlığı, Karadeniz'de önemli bir güç merkeziydi. Kırım Tatarları, bu şanlı hanlığın mirasçılarıdır. Bu tarihi kökler, Türkiye'nin Kırım'a olan ilgisini sadece siyasi ve stratejik değil, aynı zamanda kültürel ve insani bir boyuta taşıyor. Onlar bizim kardeşimiz, biz onların sığınağıyız.

Türk Askeri Kırım'da Barış Gücü Olabilir mi?

Şimdi gelelim asıl can alıcı soruya: Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), dünya genelinde birçok zorlu barış görevinde üstün başarılar elde etti. Bosna-Hersek'ten Kosova'ya, Lübnan'dan Somali'ye kadar birçok yerde barışı tesis etmek için görev yaptı. İşte bu tecrübeler ışığında, Kırım'a Türk askerinin barış gücü olarak konuşlanması, Ukrayna ile Rusya arasındaki bu kanlı savaşı durdurabilir mi?

Ukrayna Yönetimi'nin böyle bir teklifi masaya getirmesi, uluslararası hukuk açısından oldukça stratejik bir hamle olabilir. Ukrayna, Kırım'ı kendi toprağı olarak gördüğü için, yabancı bir askeri gücü kendi topraklarına davet etme hakkına sahiptir. Bu, "davetle müdahale" ilkesi çerçevesinde mümkün olabilir. Elbette bunun için Birleşmiş Milletler'in onayı ve en önemlisi Rusya'nın da bir şekilde ikna edilmesi gerekir ki bu hiç kolay değil.

Ama düşünün bir kere: Eğer Türk barış gücü Kırım'da görev yaparsa, bu ne gibi faydalar sağlar?

Çatışmayı Dondurma: Türk askeri, bölgede bir tampon bölge görevi görebilir, yeni çatışmaların önüne geçebilir.

Toprak Kaybını Durdurma: Ukrayna, Kırım üzerindeki egemenlik iddialarını uluslararası alanda daha güçlü vurgulayabilir ve daha fazla toprak kaybını önleyebilir.

Kırım Tatarları'nı Koruma: En önemlisi, Kırım Tatarları'nın üzerindeki baskı hafifleyebilir ve onların hakları daha güvende olabilir.

Diplomatik Kapıları Açma: Barış gücünün varlığı, taraflar arasında diplomatik müzakereler için daha güvenli bir ortam sağlayarak kalıcı bir çözüme ulaşılmasına yardımcı olabilir.

Kırım  Tatar şairi Numan Çelebicihan'ın milli marşları "Ant Etkenmen"de dile getirdiği gibi:

Ant etkenmen, milletimniñ yarasını sarmağa, 

Toqtağan suvlar kibi qaynap, taşmağa. 

Qurğan qara yerlerni yaşlap yaşarmağa, 

Ant etkenmen, yemin etkenmen!

(Yemin ettim, milletimin yarasını sarmaya, 

Durulmuş sular gibi kaynayıp taşmaya.

 Kurumuş kara yerleri yeşertmeye, yeşertmeye,

 Yemin ettim, yemin ettim!)

Bu şiirdeki azim ve vatan sevgisi, Kırım'da barışın yeniden yeşermesi için bize ilham veriyor.

Bir Umut Işığı mı?

Kırım'ın durumu karmaşık, evet. Ama Türk askerinin barış gücü olarak Kırım'a konuşlanması fikri, mevcut savaş ortamında bir umut ışığı olabilir. Bu, hem Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü korumasına yardımcı olabilir hem de Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilimi azaltarak diplomatik bir çözüm için zemin hazırlayabilir. Elbette bu kolay bir yol değil, pek çok siyasi ve hukuki engel var. Ama Kırım'da akan kanı durdurmak ve bölgeye kalıcı barışı getirmek için her ihtimali değerlendirmek, en büyük sorumluluğumuz. Kırım, sadece bir coğrafya değil, hepimizin ortak vicdanıdır. Ve o vicdan, barış için atılacak her adımı desteklemelidir.