Terörist Başı Kürt Partilerini Böldü

Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) arasında, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan'ın örgütün 12. Kongresi'ne gönderdiği mektupta Kürtler hakkında kullandığı ifadeler nedeniyle sert bir polemik yaşanıyor. HAK-PAR, Kürtleri Öcalan'ı takip etmemeye çağırırken, DBP ise HAK-PAR'ı 'çözüm sürecine karşı çıkan kesimlerle aynı kulvarda yer almakla' suçladı.

Öcalan Mektubuyla Ortaya Çıkan Siyasi Fırtına: HAK-PAR ve DBP Arasında Sert Söz Düellosu!

 

HAK-PAR'dan "Uyanın!" Çağrısı: Öcalan'ın İfadeleri "Eşi Görülmemiş Bir Teslimiyet"

HAK-PAR, önceki gün yayınladığı yazılı açıklamayla Öcalan'ın mektubunu sert bir dille eleştirdi. Açıklamada, Öcalan'ın Kürtleri "kültür kalıntısı", Kürdistan'ı ise "Çöplük", "Çöplük toplumu", "Mezarlık" olarak nitelemesinin, "en değme sömürgeci, faşist ve Kürt düşmanı çevrelerin söylemlerini dahi aştığı" belirtildi. HAK-PAR, Öcalan'ı "irade" olarak görenlere "uyanmaları" çağrısında bulundu.

Açıklamada ayrıca, Şeyh Said, Said-i Kurdi, Seyit Rıza, Bedirxaniler, Barzaniler de dahil olmak üzere Kürt özgürlük mücadelesine önderlik eden şahsiyet ve ailelerin "Judenrat" (Nazilerle işbirliği yapan Yahudi konseyi) gibi gösterilip aşağılanmasının, "eşi görülmemiş bir teslimiyetin dışavurumu" olduğu ifade edildi. HAK-PAR, "Kişi herkesi kendi gibi bilirmiş" atasözünün tam da Öcalan'ın durumunu ifade ettiğini savundu.

HAK-PAR, Öcalan'ın Türkiye'nin kontrgerilla teşkilatlarında yetiştiğini, MİT ile birlikte örgütünü kurup yönettiğini ve yakalandığında "fırsat verilirse hizmete hazırım" dediğini hatırlatarak, onun Kürt halkına değil, sömürgecilere hizmet ettiğini görmeyenlerin büyük vebal altında olduğunu vurguladı.

HAK-PAR'dan Çözüm Süreci İddiası: "Devlet/Öcalan Projesi Yeni Formatla Devam Ediyor"

HAK-PAR, "Devlet/Öcalan projesinin" PKK'nin silah bırakması ve tasfiyesi sonrasında da son bulmayacağını, yeni bir formatla Kürt hareketinin gelişimini engellemeye devam edeceğini iddia etti. Açıklamada, Kürt kitlelerinin Kürt olmayan temsilciler eliyle yönetilmeye devam edeceği ve "Demokratik Ulus", "ortak vatan", "Komünalizm" gibi kavramlarla Kürtlerin meşru kolektif haklarından uzak tutulmaya çalışılacağı öne sürüldü.

HAK-PAR, Öcalan'ın "Bizim yeni dönem perspektifimiz demokratik ulus, eko-ekonomi ve komünalizm temelinde toplumun yeniden inşasıdır" sözlerini, PKK kadrolarının Kürtleri ulus olmaktan kaynaklı kolektif hakları için mücadele etmekten uzak tutma çabası olarak yorumladı.

Açıklama, HAK-PAR'ın "Kürt karşıtı bir aparata dönüşen PKK'nin silah bırakmasını ve tasfiyesini desteklediğini" ancak "Kürt halkına kurulan yeni tuzakları teşhir etmekten de geri durmadığını" belirtti. Parti, farklı Kürt yurtsever parti, grup ve kadroları, Kürt karşıtı politikalara karşı HAK-PAR'da güçlerini birleştirmeye ve yeni sürece uygun, legal, demokratik, güçlü ve kitlesel bir mücadele aracı inşa etmeye çağırdı.

DBP'den Sert Yanıt: "HAK-PAR Tarihin Yanlış Tarafında Duruyor!"

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ise HAK-PAR'ın açıklamasına sert bir yanıt verdi. DBP, HAK-PAR'ı "tarihin yanlış tarafında durmakla" ve "Kürt halkının özgürlük mücadelesine zarar verme konumunda ısrar etmekle" suçladı. DBP, Öcalan'ın perspektif metnindeki "teorik, politik ve tarihsel derinliği anlamayacak kadar sığ" ve "yarım asırlık direniş geleneğinden nasiplenemeyecek kadar yüzeysel" yaklaşımları kınadı.

DBP, HAK-PAR'ın bu tavrını "düşmanlık dili" olarak nitelendirerek, "Bu köhne zihniyet, Sayın Öcalan üzerinden yürütülen kirli propaganda ve saldırılarda ırkçı, ulusalcı kesimlerle siyasi dil, üslup ve ruh olarak ortaklaşmaktadırlar" ifadelerini kullandı. Açıklamada, HAK-PAR'ın 50 yıllık mücadele boyunca varlığını "özgürlük hareketinin karşıtlığı üzerine kurguladığı" iddia edildi.

DBP, dünyanın ve Ortadoğu'daki tüm dinamikler Kürt halkından yana taraf tutarken ve Öcalan'ın perspektifini heyecanla karşılarken, HAK-PAR'ın "seviyesiz dilinin düşmanlık dili olduğunu" belirtti. "Kürt halkının tarihsel iradesini hiçe sayma cüretini gösteren bu tavır, demokratik siyasetten uzak, değerler düşmanı bir yaklaşımı yansıtmaktadır" denildi.

DBP, HAK-PAR'ın "ucuz siyasi kavramlarla var olma çabalarının nafile" olduğunu ve bu "antidemokratik, statükoya yaranma peşindeki çizginin" Kürt halkının özgürlük mücadelesini baltalamak dışında bir işlev görmediğini savundu. Açıklama, HAK-PAR'ın "siyasi iflas" içinde olduğu ve Kürt halkı nezdinde karşılığı bulunmadığı vurgulanarak son buldu.

Bakmadan Geçme

Politik Adam - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
WhatsApp İhbar Hattı
0538 483 25 53
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!