- Haberler
- Pol-Analiz
- Suriye'de İşler Arap Saçına Döndü
Suriye'de İşler Arap Saçına Döndü
Suriye hükümeti ile içinde YPG, DSG gibi terör unsurlarının da bulunduğu Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi arasındaki müzakerelerin akıbeti, bölgedeki dengeler açısından kilit önem taşırken, Kürt liderlerden çelişkili iddialara yanıt geldi. Müzakerelerin çöktüğü yönündeki iddiaları reddeden Kürt liderler, 'egemenlik ve ulusal konularda mevcut mutabakatların' varlığını vurgulayarak, farklılıkların aşılması için diyalog ve görüşmelerin yoğunlaştırılması çağrısında bulundu. Ancak, ABD'nin arabuluculuğunda yürütülen 'entegrasyon süreci' ve özerk yönetimin geleceği konusunda Şam ile Erbil arasında derin anlaşmazlıklar olduğu netleşti.
ABD Arabuluculuğu: Barrack ve Abdi'den "Birlik Zamanı" Vurgusu
Bu açıklamalar, ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile terör örgütü lideri Suriye Demokratik Güçleri (SDG) komutanı Mazlum Abdi arasında geçtiğimiz Cumartesi günü Ürdün'ün başkenti Amman'da yapılan görüşmenin ardından geldi. ABD'nin Şam Büyükelçiliği'nin X (eski adıyla Twitter) hesabından yapılan açıklamada, Barrack ve SDG liderinin, kimseyi dışlamayan birleşik bir Suriye devletine entegre olmak için atılacak pratik adımları ele aldığı ve her iki tarafın da ‘birlik zamanının geldiği’ konusunda mutabık kaldığı duyuruldu.
Özerk Yönetimden Şam'a Sert Mesaj: "Tek Dil, Tek Bayrak Dayatmasına İzin Vermeyiz!"
Şam'da yetkililerle müzakerelerde bulunan Özerk Yönetim heyetinin başkanı Fevze Yusuf, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, “Uluslararası arabulucular ve Suriye hükümeti bizden taviz vermemizi istiyor. Ancak bölgelerimizdeki bileşenlere tek bir dil, tek bir bayrak ya da tek bir kültür dayatılmasına izin vermeyeceğiz. Biz bileşenler olarak tüm halkların ve mezheplerin haklarını garanti altına alan çoğulcu ve ademi merkeziyetçi bir Suriye inşa etmeye hazırız” ifadelerini kullanarak özerk yönetimin kırmızı çizgilerini ortaya koydu.
Terör örgütü Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı olan Fevze Yusuf, hükümetin vizyonunun özerk yönetimin kurumlarını feshetmek ve siyasi niteliğini iptal etmek üzerine kurulu olduğunu açıkladı. Yusuf, “Özerk yönetim anlaşmanın uygulanmasının önünde bir engel değil, aksine devleti güçlendirecek ve bütünleştirecek güçlü bir dayanak” diyerek özerk yapının Suriye'nin geleceğinde kilit bir rol oynaması gerektiğini savundu.
Entegrasyon Sürecinde İki Farklı Anlayış ve Bekleyen Anlaşmazlıklar
Fevze Yusuf, 'entegrasyon süreci' kavramına odaklanan ikinci bir ihtilaf noktasına işaret ederek şunları söyledi: “Her iki tarafın da entegrasyon konusunda farklı bir anlayışı var. Bu noktada, toplantı ve diyalogla bu hususun ele alınması ve anlaşmanın geri kalan hükümlerinin açıklanması gerekiyor.”
10 Mart'ta varılan anlaşma, SDG'nin ve sivil kurumlarının bu yılın sonuna kadar Suriye ordusuna ve devlet birimlerine entegre edilmesini öngörüyor. Anlaşma ayrıca, Irak ve Türkiye ile tüm sınır kapılarının ve Kamışlı Uluslararası Havaalanı'nın yanı sıra kuzeydoğudaki petrol sahaları ve elektrik santralinin hükümetin kontrolüne geçmesini amaçlıyor. Ancak, bu yerler halen SDG tarafından yönetiliyor.
Fevze Yusuf, çinde YPG, DSG gibi terör unsurlarının da bulunduğuKuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bölgesinin bileşenlerinin ‘farklı dilleri, kültürleri ve kimlikleriyle geleceğin Suriye'sine katılacaklarını’ belirtti. Yusuf, “Anayasal haklarımızı alamazsak bize dayatılan hiçbir koşulu kabul etmeyeceğiz” diyerek kararlılıklarını dile getirdi. Suveyda vilayetinde ve ülkenin güneyinde kötüleşen durumdan da hükümeti sorumlu tuttu ve bunun nedenini ‘merkeziyetçi zihniyete’ bağladı.
"Müzakereler Çökmedi, Yanlış Anlaşılmalar Normal"
Sözde Özerk Yönetim Dış İlişkiler Başkanı İlham Ahmed ise hükümet ile SDG arasındaki müzakerelerin çöktüğü iddialarını yalanladı. Ahmed, ulusal konularda mevcut mutabakatların bulunduğunu, farklılıkların giderilmesi için toplantı ve diyalogların yoğunlaştırılması gerektiğini ifade etti.
sözde Özerk yönetim bölgelerindeki askeri kurumların ve sivil yönetim yapılarının entegrasyonunun müzakerelerin önündeki en zor konulardan biri olduğunu belirten Ahmed şunları söyledi: “Müzakereler çökmedi. Suriyeliler yıllardır birbirleriyle diyalog kurmadıkları için bazı toplantılarda anlaşmazlıklar ve yanlış anlamalar olması normal.”
İlham Ahmed, Suriye güvenli bir ortama kavuşana kadar bu görüşmelerin devam etmesi çağrısında bulundu. 9 Temmuz'da Şam'da yapılan ve hükümet bakanları, yönetim yetkilileri ve SDG liderinin katıldığı toplantıya ilişkin olarak, yetkililerin olumlu göstergeler ve her iki tarafta da gerçek bir istek gördüklerini ifade ettiğini aktardı. Ahmed, “Toprak bütünlüğü ve devletin birliği gibi genel ulusal konularda görüş birliği var. Bunlar ortak zemin olarak kabul edilebilecek temel noktalar” dedi.
Ahmed, sözde özerk yönetimin devlet çerçevesi dışında alternatif askeri ve idari yapılar oluşturduğu yönündeki suçlamaları şiddetle reddederek, “Yerel yönetişim bağlamında adem-i merkeziyetçilik terimi bir arada yaşama durumunu ifade eder. Başka bir deyişle, bu bir yerel yönetişim biçimidir” diyerek özerk yönetim modelini savundu.