- Haberler
- Politik Muhit
- Şeyh Said'in Torunu Sabır Fırat: 'İade-i İtibar ve Helalleşme Şart'
Şeyh Said'in Torunu Sabır Fırat: 'İade-i İtibar ve Helalleşme Şart'
Şeyh Said'in torunu ve 2024 yerel seçimlerinde Saadet Partisi'nin Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Av. Muhammed Sabır Fırat, PKK'nin silah bırakma yönünde attığı adımlar ve tartışılan yeni çözüm süreci hakkında dikkat çeken bir açıklama yaptı. Fırat, barışın sadece silahların susmasıyla değil, aynı zamanda iade-i itibar, geçmişle yüzleşme ve eşit yurttaşlık ilkeleriyle kalıcı olabileceğini vurguladı.
“Barış; güvenliğin değil, adaletin ve vicdanın ürünüdür”
Sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada Sabır Fırat, Türkiye’nin kritik bir eşiğe geldiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Bu coğrafya, tarihin kritik bir eşiğinde duruyor. Yeni bir sürecin konuşulduğu bu günlerde; hakikatin üzeri örtülmeden, vicdanlar susturulmadan, adalet ötelenmeden yürünecek bir yol aranıyor.”
Fırat, yıllardır inkâr, bastırılma ve itibarsızlaştırma ile karşı karşıya kalan kimlik ve taleplerin artık görmezden gelinemeyeceğini söyleyerek, gerçek bir yüzleşme olmadan barışın kalıcı olamayacağını belirtti.
“Eğer bu süreç samimiyse, iade-i itibarla ilerlemelidir”
Muhammed Sabır Fırat, çözüm sürecinin ancak “bastırılmışların iade-i itibarıyla, gasp edilen hakların teslimiyle, eşit yurttaşlığın ve gerçek adaletin tesisiyle” bir anlam kazanacağını belirterek şunları kaydetti:
“Silahların susması kıymetlidir; fakat asıl değer, hakikatin dile gelmesiyle, zulmün açığa çıkmasıyla ortaya çıkar. Barış; güvenliğin değil, adaletin, hakkaniyetin ve vicdanın ürünüdür.”
“Hakikat olmadan helalleşme, helalleşme olmadan barış olmaz”
Fırat, Türkiye’nin geleceğini birlikte inşa edebilmesi için geçmişiyle yüzleşmesi gerektiğini dile getirerek sözlerini şöyle tamamladı:
“Barışı kalıcı kılacak olan şey yalnızca silahların susması değil; devletin hakikate kulak vermesi, inkârla yüzleşmesi, halkıyla helalleşmesidir. Aksi takdirde sağlanan sessizlik sadece geçici olur. Bastırılmış hakikatin yanında duruyoruz. Ve inanıyoruz ki, inkâr biterse kardeşlik konuşur. Hakikat olmadan helalleşme; helalleşme olmadan da hakiki barış mümkün değildir. Barışın onarıcı gücüne inanıyoruz.”
Bakmadan Geçme
