Savcıyı tehdit eden sanıklar hakim karşısında

'Yenidoğan Çetesi' davasını açan Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin'in makamında tehdit eden Mustafa Kemal Zengin'in de aralarında bulunduğu 13 sanık, ilk kez hakim karşısına çıktı. Sanıklar, kendilerine kumpas kurulduğunu iddia ederken Engin, 'Devlet kumpas kurmaz.' diyerek tepki gösterdi.

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca, özel hastanelerin bebek yoğun bakım ünitelerinde meydana gelen bebek ölümlerine ilişkin soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin'in makamında tehdit eden şüphelilere yönelik soruşturma başlatılmıştı.

Mustafa Kemal Zengin'in de aralarında bulunduğu 13 sanık, bugün ilk kez hakim karşısına çıktı.

Sanıklar '"Örgüt kurmak", "Kamu görevlisini öldürmeye teşebbüs" ve "Yargıyı etkilemeye çalışma" suçlamalarından yargılanıyor.

Duruşma, Bakırköy 21. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor. Saat 11.00'de başlayan duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıkların yanı sıra Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin de katıldı.

"KUMPAS KURDU"

Tutuklu sanık avukat Aylin Arslantatar duruşma salonuna alındığı sırada "Adalet tecelli edecek. Yavuz beni tutuklattın bu ülkede bir savcı avukata kumpas kurdu." şeklinde bağırdı.

"KESİNLİKLE ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS YOKTUR"

Duruşmada kendisini müsteşar olarak tanıtan tutuklu sanık Mustafa Kemal Zengin de savunma yaptı.

Dosyanın sanığı değil, mağduru olduğunu ileri süren Zengin, "Aylin Arslantatar'ı avukat olması nedeniyle tanıyorum. Aylin'in abisini de tanıyorum. Diğer sanıkları tanımıyorum, bir temasım olmadı." dedi.

"Arkadaşım Yavuz Çelik bana bir arkadaşının tutuklandığını söyledi. Bana iyi bir ceza avukatı aradığını söyledi. Ben de Aylin Arslantatar'ı aradım. O da dosyayı inceledi, bana 'Bu olayın savcısı çok yakın arkadaşım, benim bu davayı almam doğru olmaz' dedi." diye savunmasına devam eden Zengin, bu olayı araştırken "tesadüfen yenidoğan çetesi olayıyla karşı karşıya kaldığını dile getirdi.

Zengin, şöyle devam etti:

"Sonrasında ben tutuklandığımda Yavuz Engin bizi gözaltına aldı ve başına bizi servis etti. Yavuz Çelik'in yakınının 6 aylık bebeğinin uygunsuz işlemlerle başka bir hastanede, ölümünün gerçekleştiği hastaneye nakledildiğini öğrendim. Bunu öğrenince dehşete düştüm. 3-5 doktorun hastanelerle anlaşarak, yoğun bakım ünitelerini kiraladıklarını, bunu tek başlarına yapamayacaklarını düşündüm. Ancak suç, soruşturma savcısının hastane yönetiminin değil, sağlık çalışanlarının tutuklandığını öğrendim."

"UZAK DURMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİM"

Aylin Arslantatar'a savcıdan uzak durmasını gerektiğini buradan pis kokular geldiğini söylediğini aktaran Zengin, "Arslantatar, bana müşteki Yavuz Engin'in kendisine sosyal medya üzerinden mesaj attığını, kendisini makamına davet ettiğini ve görüşmek istediğini söyledi. Ben ilk olarak gitmek istemedim ancak Arslantatar, müşteki Yavuz Engin ile yakın arkadaş olması ve annesini tanıyor olması nedeniyle görüşmek istedi. Ben de bu olayla ilgili bildiklerimi anlatmak için Arslantatar ile beraber Yavuz Engin'in yanına gittik." dedi.

Zengin, "Savcının yanına geldiğimde 'Ben buraya herhangi bir olaya müdahil olmaya gelmedim' diye başladım. Aylin Arslantatar'ın ısrarı üzerine geldiğimi söyledim. Ben dosyayla ilgili yaptığım araştırmadan bahsederken konu Tuğçe Toptemel'e geldi. Savcı bana 'Tuğce Toptemel ile ilgili ne istiyorsun' dedi. Ben de 'Yargılansın, beraat etsin' dedim." diye konuştu.

Olayın basına servis edildiği gibi olmadığını iddia eden Zengin, "Ben de neden hastane sahiplerinin tutuklanmadığını sordum. Raporları sorduğumda ise raporların gelmiş olmasına rağmen 'Raporlar gelmedi' dedi. Biz savcıdan müsaademizi isterken savcı 'Biraz daha oturun' dedi. Kesinlikle öldürmeye teşebbüs yoktur. Savcı beyin özel hayatıyla ilgili bir durum yoktur. Ben Yavuz Engin'in görüşme çıkışından sonra, Aylin Arslantatar'a 'Bu kişi senin arkadaşın değil, emin ol ki bizim görüşmemizi kayda aldı' dedim." ifadelerini kullandı.

"DEVLET KUMPAS KURMAZ"

Savunma sırasında müşteki savcı Yavuz Engin ise "Devlet kumpas kurmaz." diyerek Zengin'e tepki gösterdi.

"BANA İTİBAR SUİKASTI YAPILDI"

Zengin, telefonunun incelendiğini, sanıklarla herhangi bir bağlantısının bulunmadığını öne sürdü.

"Bana itibar zedeleme suikastı yapıldı." diye konuşan Zengin, "Aylin Arslantatar, beni Yavuz Engin'e müsteşar olarak tanıttığı için ben onu boşa düşürmemek için bu şekilde anıldım. Konuşmalarımın bir çoğu yanlış anıldı, ses kayıtlarıma montaj yapıldı." dedi.

Zengin, makam odasında savcıya "Kalemin kırıldı" cümlesi için de şu şekilde konuştu:

"Cümlem, dosyada yapılan hatalardan dolayı Engin'in güven duyulmayan kişi olduğunu söylemeyi kastettim. Aylin Hanım kime iyilik yaptıysa, ona kötülükle karşılık verilmiştir. Papa suikastı örneğiyle bir hataya düşmüş olabilirim ama aynı ideoloji karşısında insanların isyan edebileceğini vurgulamak için söyledim. Daha önceki ifadelerimde videoyu izlediğimde, uslubumun yanlış olduğunu söyledim."

MAHKEME BAŞKANINDAN SANIĞA UYARI

Duruşmada mahkeme başkanı, telefon inceleme tutanağında, Zengin'in sosyal medya hesabında Yavuz Engin'i arattığının belirlendiğini söyledi.

Buna ilişkin sanık Zengin, "Olay sonrası merak ettim ve baktım ancak hesapları gizliydi" dedi.

Zengin savunmasının devamında, "Ben bu olaydan önce dolandırıcılık suçundan 1-2 yıl hapis cezası aldım. Birinin dosyasına yardım istesem, önce kendi dosyama isterim. Ben Yavuz Engin'in odasındaki görüşme görüntülerinin hepsinin izlenmesini talep ediyorum. Gayet iyi niyetli bir görüşmeydi, bu olayda hastane sahiplerinin üzerine git hemşirelerin değil demek istedim." şeklinde konuştu.

Sanık savunma yaptığı sırada müşteki savcı Yavuz Engin sanığa, "Tutuklu yargılanıyorsun rahat ol, sus." dedi. Mustafa Kemal Zengin'in sesini yükselttiği sırada, mahkeme başkanı sanığa uyarıda bulundu.

İSTENEN CEZALAR

İddianamede, elebaşı Mustafa Kemal Zengin ile örgüt yöneticileri Aylin Arslantatar ve Gökhan Güler hakkında "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye teşebbüs", "suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak", "yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs", "var olan ya da varsayılan suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birden fazla kişiyle birlikte tehdit", "Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'na muhalefet", "ruhsatsız silah taşıma ya da bulundurma", "özel hayatın gizliliğini ihlal", "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak" suçlarından toplam 48'er yıldan 100 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.

Örgüt üyeleri Baki Çelik, Yavuz Çelik, Zeynep Kaman, Muhammed Emin Orhan ile kamu görevlisi olan sanıklar T.A, M.D, M.B, M.E.Y, İ.K. ve M.G'nin ise çeşitli suçlardan değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları isteniyor.

NE OLMUŞTU?

"Yenidoğan Çetesi" davasını açan Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Savcısı Yavuz Engin ile 30 Ağustos'ta önce telefonla sonra da makamında görüşen avukat Aylin Arslantatar, bazı şüphelilerin tahliyelerini gerçekleştirmezse suikast yapılacağı ve ailesine zarar verilebileceği tehdidinde bulunmuştu.

Bunun üzerine soruşturma başlatılmış ve savcının odasına yerleştirilen kamerada savcı Ergin'in açık şekilde ölümle tehdit edilmesi kaydedilmişti.

Bakmadan Geçme

Politik Adam - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
WhatsApp İhbar Hattı
0538 483 25 53
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!