Nurcular ve Diyanet Krizi Külliye'ye Taşındı
Sert mektubun ardından sürpriz görüşme… Ahmet Akgündüz 'Cumhurbaşkanımızdan Nurlar için açık destek gördük' dedi.
Kamuoyunda Nurcuların akademik temsilcisi olarak bilinen Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la sürpriz bir görüşme gerçekleştirdi. Akgündüz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, görüşmede Risale-i Nur eserlerinin Diyanet eliyle basımı, Bediüzzaman Araştırmaları Merkezi’nin kurulması ve bazı çevrelerin Nurlar’a yönelik engelleme girişimlerinin ele alındığını açıkladı.
Erdoğan’dan Risale-i Nur’a açık destek
Prof. Akgündüz, görüşmeye dair yaptığı açıklamada, “Muhterem Cumhurbaşkanımızla dün önemli bir görüşme yaptık” diyerek, özellikle Diyanet’in Lem'alar ve Şu'alar adlı eserlerin neşrine dair olumlu bir yaklaşım sergilediğini ifade etti. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bediüzzaman Araştırmaları Merkezi’nin kurulmasına yönelik hassasiyetini de memnuniyetle karşıladığını vurguladı.
"Nurlar camilere girebilir, yasak yok"
Görüşmenin en dikkat çeken başlıklarından biri de camilerde Risale-i Nur bulundurulmasına dair iddialardı. Akgündüz, bazı “karanlık çevrelerin” Nur eserlerini camilerden kaldırma girişimlerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın haberi olmadığını ve bizzat Erdoğan’ın “Nurlar Kur’an tefsiridir, her yere girebilir” dediğini aktardı.
Geçmişte sert mektup yazmıştı: “Manen mesulsünüz”
Bu görüşme, Akgündüz’ün 2024 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hitaben yazdığı sert mektubun ardından geldi. Akgündüz mektubunda, “Diyanet ve bazı ilahiyatlarda modernist ve reformist görüşler, çevrenizdeki Kemalistler ve bazı ahlaksızlar sizi manen mahveder” ifadelerini kullanmıştı. Diyanet’in Şu’alar ve Lem’alar’ı basmaması nedeniyle sitem eden Akgündüz, “Nur talebelerine sahip çıkmayan milletvekilleri de bakanlar da Cumhurbaşkanı da manen mes’uldür” demişti.
526 kişilik mağdur listesi vermişti: “150'si kurtuldu”
Akgündüz ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 526 kişilik “mağdur” Nurcu’nun ismini verdiğini, ancak sadece 150’sinin mazlumiyetten kurtarıldığını ve bu konuda sitemkâr olduğunu dile getirmişti. Diyanet İşleri Başkanı’yla bu konuda uzun müzakerelerde bulunduğunu ifade eden Akgündüz, “Asa-yı Musa ile ‘basmaya devam ediyoruz’ diyor ama Lem’alar ve Şu’alar hâlâ basılmadı. Beni yalanlamak istiyorsanız, bu iki kitabı basınız” çağrısında bulunmuştu.