Erdoğan Mahmut Efendi'nin Tabutunu Neden Taşıdı?

Siyaset Bilimci yazar Murat Bahadır Akkoyunlu, genel yayın yönetmenimiz Fehmi Çalmuk'un sunduğu Politik Adam programında tarikat tartışması üzerinden Din ve Devlet İlişkilerini anlattı. Programın ikinci bölümünde, 15 Temmuz'un perde arkası, İsmailağa Cemaatin tarihsel fonksiyonu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın cenazeye gitmesinin perde arkasını anlattı.

Youtube Kanalı
Youtube Kanalı
Abone Ol
Erdoğan  Mahmut Efendi'nin Tabutunu Neden  Taşıdı?

 

Politik Adam: BBN Türk’ün değerli izleyicileri politik adamın reklam arasından sonra 2. Bölümünde beraberiz. Türkiye ‘ de idrak yolları iltihabını temizleyecek bir program yapıyoruz. Kiminle; siyaset bilimci, yazar Murat Bahadır Akkoyunlu’yla. Şimdi konumuza şöyle başlayalım. Üst başlığımız Türkiye de din-devlet ilişkileri. Biraz önceki bölümden aktaracağımız çok kısa bir iki dakika daha tamamlayacağımız bir nüsha var ise bu konuya geçelim.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Var.

Politik Adam: Evet, buyurun.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Hidayet önderleri Kuran’ı Kerim’de unvan olarak anılmıştır. Bunlar Ulul Elbab, ilimde Rasih sahibi olanlar, Evliyaullah, mukarrebler, sadıklar, salihler olarak unvanlandırılmıştır.

Politik Adam: Bunlar hep Kuranı Kerim’in tanımı olarak değil mi?

Murat Bahadır Akkoyunlu: Tabi canım elbette. Elbette, aynen öyle ve İmamı Mübin apaçık, lekesiz, tenakuzsuz, yanlışsız iman, önder. Hz. İbrahim’in unvanıdır efendim, ‘Biz seni insanlara imam seçtik’ yalnız nebi olduktan sonra dikkat buyur, nebi zaten

Politik Adam: İlan edildikten sonra

Murat Bahadır Akkoyunlu: Nebi zaten nebi, nebi olarak görev yapıyor. Hz. İsmail falan var, çocukları doğmuş. Ondan sonra Yüce Allah diyor ki ‘biz seni insanlara imam tayin ettik’. Bu başka bir muhtevadır, o imamet.

Politik Adam: Tamamlayıcı bir görev mi, ek bir görev mi?

Murat Bahadır Akkoyunlu: İmam-I Mübin yani meleği alanın yöneticiliği demektir. O anlama gelir ve mesela Kuranı Kerim’deki unvanlarıdır, bu kadro elemanlarının. Bu Mele-i ala kadrosunun müminlerin kıvamları, koordinatları Kuran’ı Kerim’de farklı farklıdır. Örneğin imamı Şafi Efendi hazretlerinin mürşidi vardı, Şeyban-I Rai. Mektep medrese görmemiştir, ümmidir. Ahmet İbni Hanbel efendimiz imamı Şafi’ye kızardı. Koskoca bir müctehidsin sen bir ümmi adamın peşinden nasıl gidiyorsun. Götür şeyhe seni imtihan edeceğim diyor. Tavsiye etmem, götür diyor götürüyor. Ya şeyh zekât nisabı kaçtır? Şeyban-I Rai Hz. Diyor ki; size göre mi, bize göre mi? Size göresi bize göresi var mı, var tabi diyor. Size göre 40/1. Bize göre ise bizim malımızın tümü zekâttır.  Bizim malımız olmaz. Kuran’ı Kerim’de ayet var. ‘Onlar derler ki; malın ne kadarını dağıtacağız onlara de ki, ihtiyaçtan fazlasını.’ Zekât nisabı değil ama bu yiğitlerin, bu Allah erlerinin zekat nisabı o. Diyor ki; buyur sor.

Politik Adam: Sormadan edemeyeceğim, İstiklal harbinde bizim 7 düvele karşı cephemizde, askerlerimizin Çanakkale şehitlerinde, anılarında var olan bir iş var, diyor ki; beyaz sarıklılar, yeşil cübbeliler… Kıbrıs barış harekâtında bizim uçaklarımızın önünden giden askerlerin…

Murat Bahadır Akkoyunlu: 15 Temmuz’da yok mu Fehmi?

Politik Adam: Geliyorum oraya da

Murat Bahadır Akkoyunlu: Gel gel biran evvel gel.

Politik Adam: 15Temmuz’da da bu. Mele-i ala dediğimiz

Murat Bahadır Akkoyunlu G: Onlar canlı kanlı da bir örneğini vereyim sana. Yakın yüzyıl Çanakkale savaşlarından ifşa olduğu için söyleyebiliyorum. Konya Ladikli Ahmet Ağa, Ilgın’da yatıyor.

Politik Adam: Mele-i Ala?

Murat Bahadır Akkoyunlu: Tabi Rical-i Gayb’dandır neler anlatırdı, neler neler aklın durur.

Çanakkale muharebelerini Alman subayları gizli gizli öldürerek kazanabildik yoksa hepimizi heder edeceklerdi.

Politik Adam: Ben şöyle bir yazı yazdım.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Çanakkale’de bak verdiği bir sırrı söyleyeyim mi?

Politik Adam: Buyurun.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Biz Çanakkale muharebelerini Alman subayları gizli gizli öldürerek kazanabildik yoksa hepimizi heder edeceklerdi. Lâdikli Ahmet’ten bu bilgi

Politik Adam: Çok tarihi bir nokta

Murat Bahadır Akkoyunlu: Tabi, Türkiye Cumhuriyet’i bu Türk milletinin askerleri, bu ordular. Programın sonunda söyleyeceğim. Hz. Muhammed Mustafa’nın desteği yağmur gibi Türkiye’ye şu anda, isim isim söyleyeceğim. Herkes hizaya gelsin. Kimse boşuna hayal kurmasın. Allah’ın izniyle Türkiye’ye kimsenin gücü yetmez. O kadrolar hizmetimizde ve desteğimizle bugün şimdi olur mu canım, bilmiyorsun da, sana demiyorum. Hz. Muhammed Mustafa buyuruyor ki; sahabesine ‘kardeşlerimi özlüyorum’ Ya Resulullah senin kardeşlerin bizde. ‘Hayır, sizden sonra gelecekler ve bana tabi olacaklar, beni görmeden’. Şu anda Resulullah’ın kardeşleri var yeryüzünde. Fehmi, şehitler ölür mü?

Politik Adam: Şehitler ölmez hocam.

Murat Bahadır Akkoyunlu G: Peki Fehmi, o ‘şehitlere ölü demeyin’ ayetinde, o şehit aynı zamanda şahit diye de okunuyor. Müfessirlerde okuduğum o şehit/şahit iman ettiğini müşahede eden anlamında.

Politik Adam: Evet

Murat Bahadır Akkoyunlu: Ben gayba iman ediyorum ama onlar iman ettikleri gaybi Allah’ın gösterdikleri.

Politik Adam: Aynen yakında görüyor.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Onlar ölür mü, illa savaşta şehit olması gerekmiyor yani. Hz. Muhammed Mustafa ölü müdür? Buyur, Ey Müslüman Hz. Muhammed Mustafa ölü müdür? şimdi soruyorum aha ayet orda, bende soruyorum. Hz. Muhammed Mustafa Ölü müdür?

Politik Adam: Peygamberimizin vefatını ilan eden konuşmasında, Allah’ın baki olduğunu, Hz. Muhammed efendimizin vefat ettiği ilan ediliyor.

Murat Bahadır Akkoyunlu G: Kardeş, kullanılan kelimeleri doğru tercüme etsinler, tamam mı? O demek istiyor ki dünya aleminden çekildi.

Hz. Muhammed Mustafa yeryüzünde Müslümanlara, evlatlarına tasarruf halindedir, yeter ki yüzünü ona dön.

Politik Adam: Ruhlar alemi.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Bir dakika. Dünya alemi bu gördüğümüzden mi ibaret? Yok mu bizim gelip gidenlerimiz, ne zannediyorlar boş mu zannediyorlar. Bir sürü örneği var ve bir daha söylüyorum. Hz. Muhammed Mustafa yeryüzünde Müslümanlara, evlatlarına tasarruf halindedir, yeter ki yüzünü ona dön.

Politik Adam: Yunus Emre diyor ya, meydanlarda merdaneler var.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Evet. Onu söylüyorum. İster inansın, ister inanmasınlar. Topu vız gelir ama gerçek budur. Ama eş buna inanmaz ama vehhabiler bunu kabul etmez. Kim sizi adam yerine koyuyor züppeler. Katillerin, müşriklerin ortakları, onların aletleri, dünya emperyalistlerinin aletleri, katillerin ortakları, Horasan yolu denir buna.

Politik Adam: Evet

Murat Bahadır Akkoyunlu: Horasan yolu deyince de ya abicim, Türkler ön plana çıkıyor zorla değil ya

Kardeş Türk bir ırk adı değildir. Türk bir millet adı

Politik Adam: Bu bir ırki anlamda Türk dediniz de

Murat Bahadır Akkoyunlu: Türkü ırk, dili ırk anlamda olsun ya. Türk bir millet adı

Politik Adam: Ben şöyle düşünüyorum Türk Mesela bir ırkın adıysa,

Murat Bahadır Akkoyunlu: Değil.

Politik Adam: Filistinli bir genç İsrail saldırılarına karşı taş atarken, sapan atarken niye Türk bayrağı sallayarak gidiyor.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Kardeş Türk bir ırk adı değildir. Türk bir millet adı, Göktürk kitabı yazıtlarından beri böyle ve Allah Resul’ünün tembihi var. Hadis, meşhur hadis, ‘Türkler size ilişmedikçe sakın onlarla çatışmayın’ diye. Ve Resulullah’ın evinde olmadığı zaman içinde konakladığı çadırın adı da ta o zamandan Türk çadırı. Kaynak Mustafa Asım Köksal’ın İslam tarihi

Politik Adam: Kılıcı Kayı boyunun bir kılıcı

Murat Bahadır Akkoyunlu: Kayı orada şey vardı Süreyc kabilesi, Mekke de yaşardı. Hun Türkleriydi. Hz. Ebru Talip’in himayesinde yaşarlardı. Kılıç ustasıydılar. Onlar yaptılar, tamgalarını da bastılar. Türklerdi, Ammar bin Yasir Türk’tür, Prof. Dr. Muhammed Hamidullah söylüyor bunu.

Politik Adam: Şimdi öyle bir konuyu açtın ki hocam.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Açmadım ki kapatmaya çalıştım da kapanmıyor.

Politik Adam: Kapatma da şöyle arz edeyim. Bugün tartışılan işte siyasete girmek istemiyorum ama

Murat Bahadır Akkoyunlu: Gir canım benim alanım

Politik Adam: Cumhur ittifakının manyetik alanı senin dediğin iş

Murat Bahadır Akkoyunlu: Kardeş bak iyi dinle şu anda İstanbul’da Seyit Sebahattin el Bağdadi. Urfa-i tarikatının, tarikinin üstatlarından Bağdatlı. Dedesi Seyit İbrahim Bağdadi, Osmanlı dönemi Bağdat Nakibül eşrafı. Seyit bunlar Bağdat. Diyor ki; Sebahattin el Bağdadi’den kendim dinledim. Ankara’da Rufai üstatlarından Ömer Sarı kardeşimin tekkesinde dinledim. Dedi ki; Dedem Kerkük’te ve Bağdat’ta tekkelerin kapısına afiş asardı, Hoş geldiniz Türk hacıları diye ve Türkçe asardı. Arapça asardı ama Hoş geldin Türk hacıları. Dedim dede neden Türk hacıları. Evladım dedi dedemiz cettim Resulullah bana buyurdu ki; Türklere muhabbet iman alametidir. Onun için bunu yapıyorum dedi. Fehmi ben ne anlatıyorum ya, ben ne anlatıyorum. Konya’da yaşıyor Sebahattin el Bağdadi dinledim. Şu anda da İstanbul da bir başka isimden daha bahsedeceğim. Seyit İbrahim el Ahsai, Mekke’den göçtü geldi Türkiye’ye. İstanbul da hadis kürsüsü kurdu. Hadis öğretti hadis, hadis öğretti ve dedi ki ben vefat ettiğim de beni İstanbul’a gömün. Dediler cettim Resulullah böyle emretti. Cettim Resulullah buraya hizmet etmemizi istedi. Git Türklere hizmet et dedi, onun için geldim dedi. Ben 2022 yılından, 2021 yılından bahsediyorum Fehmi. Mele-e Ala kadrosu budur bu bu. Coğrafya da tanımaz şu anda, Rusya’mızda da var Yunanistan’ımızda da var. ABD’mizde de var, Almanya’mızda da var. Oralar bizim, Venezuela’mız da kaynıyor. Bunun farkına henüz varılamadı ama yok tekkeydi, yok laiklikti yok cemaatti.

Politik Adam: Şimdi o konuya geleceğim

Murat Bahadır Akkoyunlu: Girelim ama bu söylediğim husus önemlidir. Bu mevzunun bilinmesi için müminlere söylüyorum, İslam düşmanlarıyla işim yok.

Politik Adam: Bu tartışmanın ana yapılarından biri 1923 Cumhuriyetin ilanı, şimdi Cumhuriyet ilan edildi. Peki, Cumhuriyet bir tasavvuf veya bir tarikat karşıtı mı? Türkiye’de ki din ve devlet ilişkilerinin ayrılması, Türkiye’de inanmış insanların devlete karşı soğuk durması, bir kenarda durmasının tarihsel döneminin Cumhuriyet dönemi olduğu belirtiliyor, iddia ediliyor,

Murat Bahadır Akkoyunlu: Niye Osmanlı döneminde yok muymuş?

Politik Adam: Onu size soruyorum?

Murat Bahadır Akkoyunlu G: Niye, Niyazi Mısri’yi Limni’ye ben mi gömdüm. Yunus Emre kafirdir, fetvasını ben mi verdim. Osmanlı Şeyhülislamları verdi.

Politik Adam: O zaman Osmanlıda bozulan bir süreç var.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Kardeş Selçuklu’ ya da ineriz. Abbasi’ye de ineriz, olay derindir. Ahmet Yesevi hangi yüzyıllarda yaşadı kardeş. 1000li yıllar hatta 900lü yıllar, doğru mu?

Politik Adam: Aşağı yukarı

Murat Bahadır Akkoyunlu: Yok yok olur mu, 1200-1300’lü yıllar tamam mı? Sahte şeyhlerden bizara olduğu şiiri var. Ahir zaman şeyhleri diye bir dizmiş ki. Şimdi şikayet ettiğimiz bütün züppeler orda da var. Sahtekar, hırsız, zinakar, paragöz, makam peşinde olan, o zamanda var ve Ahmet Yesevi’nin onları anlattığı hususi bir şiiri var, ahiri zaman şeyhleri diye ama doktorun sahtesi var mı Fehmi?

Politik Adam: Olmaz mı?

Murat Bahadır Akkoyunlu: O zaman bütün tıbbiyeyi kapatalım, doktorluğa düşman olalım bir sahtesi var, olur mu?

Şeyhin sahtesi var diye tasavvufu, risaleti, vesayeti yok mu sayacağız bu saçmalıklara yeter

Politik Adam: Adam Numune Hastanesinde eski kaç yıl çalışmış doktor olmuş.

Murat Bahadır Akkoyunlu: O zaman Numune Hastanesini kapatalım, doktorluğu da iptal edelim, olur mu?

Politik Adam: Olmaz

Murat Bahadır Akkoyunlu: Bir şeyin sahtesi var diye, hakikati iptal edilir mi? Sahte nebi çıkmadı mı?

Politik Adam: Sahte aslını yaşatmaz mı?

Murat Bahadır Akkoyunlu: Kardeş geç onu, yaşatmaz nerden yaşatacak o hikâye ama Mevlana şöyle diyor; Altın kıymetli olduğu için sahtesi de değer buluyor. Sahte nebi, sahte peygamber çıktı şimdi peygamberliği iptal mi edeceğiz. Şeyhin sahtesi var diye tasavvufu, risaleti, vesayeti yok mu sayacağız bu saçmalıklara yeter

Politik Adam: Yok saymayalım ama Tekke ve zaviyelerin kapatılması.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Kardeş, tekke ve zaviyeleri kendiler kapattılar.

Politik Adam: Bir daha söyleyelim.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Ben demiyorum ki, Abdullah kemer vasi diyor. Cumhuriyet tarihinde, Tekke ve zaviyeleri kendileri kapattılar. Ortalığı züppeler sarmıştı, ne tekkesi. Osmanlı da tekke mi kalmıştı zannediyorsun.

Politik Adam: Hatta bir konuşmanızda diyorsunuz ki o dönemde seyitlik makamları parayla satılıyordu.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Saraydan rüşvetle Seyitlik seceresi dağıtılıyor Nakibül eşraf defteri var ya bizde, Osmanlı çok güzel bir şey yapmış. Kendi Resulullah’ın evlatlarından kendi mülkünde yaşayanların ayrı nüfus cüzdanlarını kayıtlarını tutmuş. Rüşvetle elin it oğlu itine seyitlik seceresi verenler var ve bunu şecere okumasını bilenler ayırt edebiliyor, biliyorlar yani bu şecere sahte biliyorlar bunlar var.

Politik Adam: O zaman biz bilinenin aksine Cumhuriyet dönemini

Murat Bahadır Akkoyunlu: Cumhuriyet döneminden başlamadı ki bu. Selçuklu’ da da var Osmanlı’da da var. Bak Bektaşi teknesine kim darbeyi vurdu biliyor musun Fehmi?

Politik Adam: Yok, 2.Mahmut mu?

Murat Bahadır Akkoyunlu: 2. Beyazıt.

Politik Adam: 2.Beyazıt.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Tabi. Balım sultan diye bir adam var, balım sultan padişah 2.Beyazit’in teyze oğlu. Onun annesi Sırp’tı, teyze oğlu. Şimdi Yunanistan sınırları içerisinde Dimetoka da yaşıyor. Şah İsmail denen adam doğudan Şiilik propagandası ile Anadolu Türkmenlerine nüfuz ediyor ya çekiyor yanına, 2. Beyazıt da Bektaşi tekkesi üzerinden karşı propaganda yapma niyetin de ama Bektaşi tekkesini kontrol edecek. Böyle bir ihtiyaç duyuyor emirine alması lazım. Yahudi, Hristiyan, Müslüman karışımı bey namaz sarhoş bir züppedir balım sultan. Onu getirip Hacı Bektaşi tekkesine şeyh o yaptı.  

Politik Adam: Yani orayı kontrol altına aldı.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Evet aklı sıra kontrol altında tutacak. Ora üzerinden Bektaşilik vasıtasıyla Şiiliğe karşı, karşı propaganda merkezi yapacak.

Kadızadeler diye bir takım var. Osmanlı şeyhülislamlığını bir asır işgal ettiler.

Politik Adam: Yani bu anlamda bir tekkenin padişahla alt üst ilişkisi yok, olmaması lazım.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Zaten kardeş, bak bir şey söyleyeyim padişahlık nere, mürşitlik nere ya. Padişahlık halifelik gibi bir şey yönetici, biz neyden bahsediyoruz ya. Allah yolunda otorite olan bir şeyden bahsediyoruz. Mevla’dan bahsediyoruz, Mevla hadisini okutmadın ki anlatayım. O emrine uyulması zorunlu, otorite koruyan, muhafaza eden üstat koruyan, melek. Padişah kaç para ya o devlet yöneticisi hizmetine bakacak. O başka bir şey onun altına girer mi ama işte almaya çalışınca tarikatı mahvetti. Kanuni de devam ettirdi. Karısı Mahi Devran’ın kardeşi var Sersem Ali Baba, o da onu getirip oraya şeyh yaptı. Bizim tarihimizde tekerrür Hasan ve şah kulu kıyamları vardır. Millet isyan der, sebebi ne biliyor musun yahu sultan sen beynamaz bir sarhoşu Hacı Bektaş tekkesine nasıl şeyh yaparsın. Şimdi bizim Bektaşiler kafayı çekmekle meşguller, ya öyle salaklık olur mu ya? Tekerrür-ü Hasan ve Şah kulu padişahın, Hacı Bektaş tekkesine bir sarhoş ve namazsızı şeyh tayin etmesine kıyam ediyorlar, bu tarihten gelen bir şey.

Politik Adam: Vay vay hocam be

Murat Bahadır Akkoyunlu: Şimdi kardeş.

Politik Adam: 23 dakikamız var hocam.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Kadızadeler diye bir takım var. Osmanlı şeyhülislamlığını bir asır işgal ettiler.

Politik Adam: Ne geldiyse başımıza onlardan geldi.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Bak kardeş, okuyoruz değil mi? Diyanet TV’de de okunuyor. Ben derdime derman arar idim derdim bana dermanmış. Aslında Burhan arar idim aslım bana Burhan imiş, değil mi? Malatyalıdır, Niyazi Mısri hazretleri değil mi? Onu o kadızadeler sürgün etti, Limni’ye gömdüler. Şu anda Yunan elinde o. Mutasavvıflara çok çektirdi bunlar

Politik Adam: Niye söz geçiremiyorlar mı?

Murat Bahadır Akkoyunlu: Söz geçiremiyor bir, İslami kendi bildiği bir şeyin içine hapsetmiş, budur. Şimdi ki DEAŞ’ın fikir kökleridir onlar. Şu anda ki DEAŞ’ın iddialarının kökleri onlara dayanır. Bunu ben söylemiyorum ki bir gün çağır da Doktor Lütfi Şenocak’ı konuştur. Bu konuların uzmanı

Politik Adam: DEAŞ’e geleceksek Mardin fetvasını imam

Murat Bahadır Akkoyunlu: Neler neler Kâbe puttur diyenler.

Politik Adam: Evet evet inanılmaz bir iş var şu anda Hz. Peygamber efendimiz, Hz. Muhammed Mustafa’ sız bir İslam anlayışını öngören.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Burada Lütfi’yi çağır da konuştur. Lütfi Şenocak’ı ya.

Politik Adam M: Allah nasip ederse.

Murat Bahadır Akkoyunlu:  Geldik nereye geldik cumhuriyet dönemine dur, İhsan Süreyya Sırma’yı bilirsen sen.

Politik Adam: Evet

Murat Bahadır Akkoyunlu: Ya Fehmi biz seni çok kötü harcıyoruz. Senin kitapların var, şunları okutalım millete sen Erbakan’ı en yakından tanıdın. Sen Türkeş’le Erbakan’ın en yakın, en mahrem sırlarını bilirsin ama bunları bu insanlara anlatman lazım. Anlatman lazım

Politik Adam: İnşallah bir programda bunu konuşalım.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Ben seni konuşturayım, sen konuşma yap ama hakikaten.

Politik Adam: Biz seni konuk edelim, aynı programda inşallah bir araya gelelim. Bu sizin siyaset bilimciliğinizi de burada Türkiye de İslami siyaset, muhafazakârlık. 

Murat Bahadır Akkoyunlu: Ne muhafazakârlığı ya ben inkılapçıyım.

Politik Adam: İşte bunları konuşalım.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Estağfurullah. Muhafazakâr olan papa

Politik Adam: İslamcılık Müslümanlara giydirilen bir deli gömleğidir.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Evet.

Politik Adam: Şimdide muhafazakârlık bir deli gömleğidir. Neyse Cumhuriyet Dönemine gelelim hocam

Murat Bahadır Akkoyunlu: Kardeş Özbekler tekkesi neden kapanmadı. Mevlevihane’ler neden kapanmadı. Norşin Tekkesi niye kapanmadı.

Politik Adam: Tillo da kapanmadı.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Niye kapanmadılar? 

Politik Adam: Hani karşıydı Cumhuriyet’e?

Murat Bahadır Akkoyunlu: Niye kapanmadılar, mesele kardeşim İslam değildi. İstiklal harbine taraftar olanlarla, İngilizlere taraftar olan Damar Ferit’in kontrolündekiler. Problem oydu.

Politik Adam: Milli mücadelenin yanında olan

Murat Bahadır Akkoyunlu: Olanla, karşısında olanlar.

Politik Adam: Bu anlamda o kapanmayan medreselerin hepsinin Kuvayı Milliye olduğu dediğimiz yer.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Hepsi gazidir. Gaziler var şehitleri var. Şeyleri Gazi. Çatır çatır savaştılar. Şehit oldular

Bir kere CHP oligarşisi gibi bir mason locası var. Her türlü haltı yer o, her türlü provokasyonu yapmıştır. Arı duru bir şey yoktur. Mustafa Kemal’i de onlar öldürdü.

Politik Adam: Hocam nasıl da kitabın ortasından konuştunuz?

Murat Bahadır Akkoyunlu: Ben söylemiyorum yalanda söylemiyorum gerçek bu, şu var ama o dönem karanlık bir dönemdi ne hukuku ne yargılaması. Bir kere CHP oligarşisi gibi bir mason locası var. Her türlü haltı yer o, her türlü provokasyonu yapmıştır. Arı duru bir şey yoktur. Mustafa Kemal’i de onlar öldürdü. Öldürdü. Bunun şahidi de CHP genel sekreteri Kasım Gülek, Şükrü Kaya, o başka bir olay.

Politik Adam: Ben Ahmet Çeçen hocayı buraya davet ettiğim de laiklik ilkesinin CHP içindeki gayrimüslimlerin çalışması olduğunu belirtmişti

Murat Bahadır Akkoyunlu: Kardeşim bak dayatıyorlar diyorlar ki;

Politik Adam: Hocam diyor ki, balığın tırmandığı kavağa anlat tarih olarak, buna inan, ekranda bunu konuşuyor

Murat Bahadır Akkoyunlu: Kardeşim adamlar diyorlar ki, Anayasaya Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin dini Hristiyanlık diye yazılmalıdır. Amerika 1919’da Türkiye’ye çöktü, İngiltere değil Amerika. Mustafa Kemal İngilizlere karşı Amerika’yı kullandı, onlarla ittifak yaptı. Amerika bastırıyor. Ayasofya’yı kiliseye dönüştürün aslına döndürün diye ve hiçbir şeyimiz yok, bugün ki gibi değil Türkiye. 13milyon nüfusu ve hiçbir şeyin yok. Her şeyini vermişsin. Boğazları da vermiştik, 1937’de aldı tekrar Mustafa Kemal orayı şeyle Montrö ile. Bir gece korsan bir kararname ile Ayasofya’nın kilise olmasını engellemek için müze yaptılar ama aynı yıl 36’da Mustafa Kemal kadastral çalışmasını yaptırdı. Bu kitapta yayınladım bütün bunları. Şeyde infazda bunları yazdım. kadastral çalışmasını yaptırıyor. Ayasofya Camii Kebiri, sahibi Sultan Muhammed Fatih Han vakfı diye de tescil ettiriyor.

Politik Adam: Hani Ayasofya’ya düşmandı?

Murat Bahadır Akkoyunlu: Kardeş esaret altındayız. 2. Mahmut’tan 1800’den, 15 Temmuz 2016’ya kadar Türkiye Devleti Cumhuriyeti Devleti ve vatanı esirdik, esir.  Bizim yöneticiler, düşman Türkiye’ye bir zarar vermesin diye atmadıkları takla kalmamıştır. Kardeş Süleyman Hilmi Tunahan’a o Kuran hıfzı görevini Oğuz boylarında kim yaptırdı. Hep Oğuz boylarının civarlarını gezerdi o. Kim vermişti o görevi ve nasıl yapıyordu, yaptırılıyordu o görev. Tekkeler kapatıldı da tarikatlar devam etti. Çünkü mürşidin ve mürit ilişkisinin tekkeye mekana ihtiyacı yok. Tekle mürşidin gönlüdür. Mürit işe mürşit ilişkisinde velayet yolunda ne zamana ne mekana ihtiyaç yoktur, yetiştirilir. 28 Şubat’ta da kapatılmıştık biz hatmemizi de yaptık devranımızı da yürüttük kardeşim o başka bir şey.

Politik Adam: Şimdi hocam herkes diyor ki, hocam çok güzel konuşuyor da bu İsmailağa caminin fonksiyonu konusunda diyor, hocamın sözünü yarıda kestiniz, damağımızda kaldı

Murat Bahadır Akkoyunlu: Geleyim.

Politik Adam: Şimdi İsmailağa cemaati işte dediler ki bu kadar sarıklı cübbeli nerden çıktı. Görünmeyen bir Türkiye mi var hocam?

Murat Bahadır Akkoyunlu: Görene bilene malum. Bana malum. Görmeyene, görünmeyen Türkiye var da kardeşlerimizin sorduğu soru üzerinden açılım yapalım

Politik Adam: Tamam

Murat Bahadır Akkoyunlu: Cumhurbaşkanının konuşmalarından hareket edeceğim ya anlatayım mı?

Cumhurbaşkanı ne diyor, Horasan erleri Anadolu’da Ahlat’ı merkez yapıp dağılımı görevlendirmeyi buradan yaptıla

Politik Adam: Anlatın, onu da soracağım.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Cumhurbaşkanı konuşmalarından alacağım alıntıyı. Bu 1071 Malazgirt savaşının yıldönümünde Ahlatta devlet töreni yapılıyor. Ahlat, devlet töreniydi. Cumhurbaşkanı’nın oradaki konuşmasından bir cümle şudur. “Horasan erleri Anadolu da Ahlat’ı merkez yapıp dağılımı buradan yönettiler” ne diyor bu Cumhurbaşkanı ya

Politik Adam: 2023’de Ahlat’ı il yapıyorlar biliyorsunuz hocam.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Anlamı var ama Cumhurbaşkanı ne diyor, Horasan erleri Anadolu’da Ahlat’ı merkez yapıp dağılımı görevlendirmeyi buradan yaptılar. Ne anlatıyor bu adam koskoca devlet başkanı ne söylüyor ya.

Politik Adam: Esasen kitabın ortasından konuşuyor da anlayana

Murat Bahadır Akkoyunlu: Mahmut Efendi bir Horasan Türküdür. Karadeniz’i Osmanlı harman etmiştir. Seyitlerle ve Türkmenlerle, Çepni boylarıyla tamam mı ve Seyitlerle harman etmiştir. O tarikat hizmeti yapmazdı Çarşamba’da, okul hizmeti yapardı binlerce ama tefsir, hadis, tarih, Kuran bunları öğretirdi. Okulu tam nerde biliyor musun? Rum Patrikhanesinin orda büyük bir okulu var biliyor musun?

Politik Adam: Fener Rum Patrikhanesi

Murat Bahadır Akkoyunlu: Rum deme. Rum diye bir millet yok. Rum diye durmayın o da hikaye

Politik Adam: Adı öyle ya

Murat Bahadır Akkoyunlu: Oda hikâye işte uymayın.

Politik Adam: Aslı ne, ne diyeceğiz

Murat Bahadır Akkoyunlu: Ortodoks kilisesi. Rum diye millet yok.

Politik Adam: Fener Ortodoks Kilisesi

Murat Bahadır Akkoyunlu: Evet.

Politik Adam: Hocam görüldü.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Onu da anlatırım.

Politik Adam: O apayrı bir konu, Tamam.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Rum Pontus, diye konuşmayın lan Pontus’u Türkler vurdu, milattan önce 293’de 5 tane Turani kavimle, yazan da Erdoğan Aslı Yüce, Dünyada Türkler kitabını 4 cilt yazdı, ilk cildi çıkacak maval okumayın kimseye. Geliyorum hemen şu konuya o kadar çok değinilecek şey var ki

Fatih Ortodoks kilisesi tarafından işgal edilecekti, Taksim’de orada emlak satın alıyorlardı, elden gidiyordu

Politik Adam: Hemen konu hazır, belki Cumhurbaşkanımız bir açıklama yaparsa bu konu ortada kalır diye korkuyorum.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Bu okulun Ortodoks tam karşısında devasa bir külliye var, tam sokağın karşısında. Kimin ora, Mahmut Usta Osmanoğlu’nun eserlerinden, ne yapıyor orada, binlerce yıllardır öğrenci yetiştiriyor. Hangi konuda, Hadis, fıkıh, tefsir, hıfz, Fatih Ortodoks kilisesi tarafından işgal edilecekti, Taksim’de orada emlak satın alıyorlardı, elden gidiyordu Karagümrük, Balat, Tophane, Fatih

Politik Adam: Bu cumhuriyet döneminde mi konuşulan?

Murat Bahadır Akkoyunlu: Ya yeni yeni tamam elbette Cumhuriyet Dönemi elbette. Mahmut Efendi arkadaşlarıyla orada yetkilendirildi. Ortodoks patrikhanesini kuşattı, kımıldayamaz hale getirdi.

Politik Adam: Şimdi Mahmut Efendiye yönelik bu kadar düşmanlığın sebebi

Murat Bahadır Akkoyunlu: Elbette saldıracaklar, sebebi bu. Şu anda ben Balat’a, Karagümrük’e gider gelirim, İstanbul’da 1453 Fatih’in torunları diye Balat’ı sallıyorlar. Sokaklarda fakir, fukara deli bile kalmadı. Haşa huzurdan vallahi seyyar hamamlarda etek tıraşlarını bile yapıyorlar ve benim oğlum Mustafa Ferahşat Balat’ta Ali Aba Horasan yolu Derneğini kurdu.

rayı kuşattı kıpırdayamaz hale getirdi. Karagümrük’ün Balat'ın efendim Tophanenin efendim Fatih'in işgal edilmesini engelledi bu

Politik Adam: Maşallah 

Murat Bahadır Akkoyunlu: Şu anda Afganistan Horasan’ında. Tahar’da kız ve erkek yetim hafızlar yetiştirmek üzere eğitim yaptırıyor. Ne anlatıyoruz biz işte Mahmut Efendiye düşman olanların düşmanlık temel sebebi bu.

Politik Adam: Yani tarihi görevi

Murat Bahadır Akkoyunlu: Ya bu anlatıyorum. Orayı kuşattı kıpırdayamaz hale getirdi. Karagümrük’ün Balat'ın efendim Tophanenin efendim Fatih'in işgal edilmesini engelledi bu amcamız.

Politik Adam: Yani hattı müdafaa yoktur sattı müdafaa vardır.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Ya devlet görevidir bu unutma.

Politik Adam: Onun için mi Cumhurbaşkanı cenazedeydi.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Ya arkadaş hiçbir dönemde tekkeler kapatılmadı. Hiçbir darbe yönetimi de kapatamadı, dokunamadı oralara aynı zamanda Türk devlet aklının operasyonudur bunlar.  Türkiye Cumhuriyeti Devleti parçalı bir yapıdır ve vesayet altındaydık Amerikancası, İngilizcesi, Fransızcası vardı ama bir de kadim 2200 yıllık Türk devlet aklı kadroları vardı.

Politik Adam M: Şimdi ağır toplar arkaya gerilmiş de tam olayı getirdin derin millet aklı.

Murat Bahadır Akkoyunlu: İşte o derin devletin derin milletidir bunlar ve Cumhurbaşkanı o cenazeye gitti ya Tayyip kardeşim, ben kardeşim diyebilirim ona dimi.

Politik Adam: Bir hukukunuz var mı?

Murat Bahadır Akkoyunlu: Yani.

Politik Adam: 50 Yıllık bir hukukunuz var.

Murat Bahadır Akkoyunlu: O cenazeye giderken o cenazeye şeref bahşetmeye gitmedi. Gidin kendisine de sorun. Omuzlarına şeref taşımak için gitmiştir. Elbette gidecek Türk o ya. Horasan yiğitlerine elbette ki itibar edecek. Neden bugüne kadar agopa magopa itibar edişiniz yetmedi mi? Patlayın da çatlayın diyoruz, oluruz nokta var mı ötesi.

Politik Adam: Sizin bu söylediğinizi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da halen yapıyor o ilk safta duran İçişleri bakanı.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Onu öyle yapabildiği için şimdi NATO’yu kıvır kıvır kıvrandırıyor. Var mı onun sözünün üzerine söz söyleyebilen var mı? Bu ne güç ya? Biz NATO'nun köpekliğini yaptığımız dönemleri seninle ben yaşamadık mı? Bilmiyor muyuz yaşadık.

Politik Adam: Gladio’yu iliklerine kadar yaşayan bir vatanın evladıyız.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Evet.

Politik Adam: Sağ sol kavgasından tutunda idam sehpasına verdiğimiz şehitlerimize kadar.

Murat Bahadır Akkoyunlu: NATO’da omuzlara oturuyor. Budur, Horasan ekolü bu

15 Temmuz’da gıyama kalkan tüm mutasavvıflar Hz. Muhammed Mustafa’nın yolunda olanlardır. 15 Temmuz’un işgaline taraf olanlar 15 Temmuz kıyamına taraftar olmayanda münafıklar sürüsüdür.

Politik Adam: Onun bereket mi?

Murat Bahadır Akkoyunlu: Ya onun gücü gücü. Türkiye bir tek Mahmut efendiden mi ibaret nerden çıktı mı diyorlar onu sana demiyorum onlara ulan fare deliği gibi bir şeyde yaşıyorsunuz. Sabah kalkıp akşama kadar sağdan say on kişi soldan say on kişi yaşıyorsunuz. Lan bütün dünyayı kendinizden ibaret zannediyorsunuz. Lan haberiniz olsun Halk TV de dinledim, Z kuşağı size destek vermiyormuş kendi anketlerinde. Türkiye kaynıyor kaynıyor kulağı küpeli omzu kolu mühür dövmeli kızı olanlar, Hz. Muhammed Mustafa'nın evlatları olmuşlar. Ben her cumartesi pazarımı Hacı Bayramda geçiriyorum. Oraya gelen insan yelpazesine bir bak. Kim yoğuruyor bu harmanı kim. Horasan elleri yoğuruyor ve onlar devletin tam merkezindedirler. 15 Temmuz’da da sokaklarda idiler. 15 Temmuz kim sahtekar kim gerçekten Veli ve mutasavvıf ortaya çıkarmıştır. 15 Temmuz’da gıyama kalkan tüm mutasavvıflar Hz. Muhammed Mustafa’nın yolunda olanlardır. 15 Temmuz’un işgaline taraf olanlar 15 Temmuz kıyamına taraftar olmayanda münafıklar sürüsüdür.

Politik Adam: Tasavvuf erbabı için söylenecek en güzel muteber sözlerden biri 15 Temmuz açısından bakarsanız kim bağımsızlık…

Murat Bahadır Akkoyunlu: Ayraçtır. Ayraçtır.

Politik Adam: Kim bağımsızlık…

Murat Bahadır Akkoyunlu: Tabii canım.

Politik Adam M: Değil mi?

Murat Bahadır Akkoyunlu: Tabii canım.

Politik Adam: Bağımsız bir Türkiye'den

Murat Bahadır Akkoyunlu: Bak dikkat et! Damat Ferit'in Kürdistan Tealisi, İslam Teali Cemiyeti, İngiliz Muhipleri müttefikleri İstiklal savaşı ve bağımsız Türkiye'nin karşıtıydılar. Bugün ki 6’lı masadır.

Politik Adam: Öyle de demeyelim hocam.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Dedim bütün varyantları ile bunu sadece ben söylemiyorum ki televizyondaki akademisyenler bu şekilde yorumluyor. Öyledir. İngiliz Muhipler Cemiyeti ne var ya kim var ya? Abdülhamid’i indiren kimlerdi?

Politik Adam: Hocam İslam aleminden alimlerden birçok zat hal fetvasını imzalayanlar var.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Bak o başka bir mevzu. Yani Abdülhamid'in tahtan çekilişi devlet kararıdır. Sinek gibi ezerdi. Yanlış bilgiler var. Abdülhamid'i hareket ordusu indirmedi.

Politik Adam: Hareket ordusunu kastetmiyorum.

Murat Bahadır Akkoyunlu G: Anladım ama

Cefasını çekmiş Mahmut Efendi mahkemelerde ya. Mahkemeler de bu ya arkadaşları cefakar arkadaşları tamam mı?

Politik Adam: Fetvasını kastediyorum.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Ya kardeş Allah Allah medrese talebeleri ile alaylı subaylar yapıyordu darbeyi, başlarında Molla Ali Suavi vardı. O başka bir olay. Onların devamı var şimdi şeriatçı takımı güya, Pentagon’la kol kola, yok mu? Var. Tayyib'in düşmanları. Arkadaşın biri telefon ediyor Kayseri'de. Diyor ki; Ne yapıyorsunuz? Gıyama baktı millet. Ne yapıyorsunuz? Başlarında ki alçak diyor ki, biz daha önemli bir şey yapıyoruz. Ne yapıyorsunuz? Biz seccadelerimizin üstünde dua ediyoruz. Bizim arkadaş kopuyor diyor ki, ulan bilmem neyin çocuğu tankın önünde dua kabul olmuyor mu? Olay bu kadar açıktır. Çok nettir. Gerçek mutasavvıfla sahtekar iblis orada belli oldu. Kuytulardan çıkan fareler. Sahtekar onlar ya. Cefasını çekmiş Mahmut Efendi mahkemelerde ya. Mahkemeler de bu ya arkadaşları cefakar arkadaşları tamam mı?

Politik Adam: Bir de demiyor ki işte Diyanet'e bağlı imamdı. Vaizdi. Ama buna rağmen kendi şahsına tarikatına çalıştı.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Niye ne yapmış? Namaz mı kıldırmamış? Vaaz mı etmemiş?

Politik Adam: Hayır, cemaati büyütmeye çalışmış.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Keşke Diyanet İşleri Başkanlığımız bunu becerse. Gönül adamları böyledir. Cezbeder çeker. Üstelikte konuşmaları çok sade bir Türkçe ileydi.

Politik Adam: Evet

Murat Bahadır Akkoyunlu: Ne yapalım oğlum insanların gönüllerini satın mı alalım? Yani, Mahmut efendiye düşman oluşlarının sebebi bu kardeşim.

Politik Adam: Şimdi, üstadım anlattınız, dinlediniz. Değerli izleyiciler dinledi. İnanılmaz bir mesaj trafiğiydi.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Valla mı?

Politik Adam: Bu anlamda da çok memnuniyet vericiydi. Kitabın ortasından konuşmak iyi, Allah nasip ederse burada da değerli izleyicilerim diyelim, Muharrem Bahadır Akkoyunlu hocamızı, üstat dememize kızıyor. O siyaset bilinci yazarımızı yine bir konuk edelim. Özellikle bir 15 Temmuz’u konuşmak istiyorum.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Ben seni konuşturayım.

Politik Adam: Bir siyaset bilimcisi açısından konuşalım ama. Şimdi hocam son nokta

Murat Bahadır Akkoyunlu: Şu kitap bak, küresel çeteye infaz diye yazmışım.

Politik Adam M: Küresel çeteye infaz kökten siyasi çözüm demiş. Bu Murat Bahadır Akkoyunlu hocamızın anlattıklarının birçoğu bu kitapta var. Şimdi bu kitabı özellikle anlatıyorum. Başucu kitap.  Şimdi herkes size anlattığı zaman diyecek ki kaynağınız ne? Verin ne, işte kaynak dipnotları ile kaynakçaları ile muhteşem bir eser. Bunu niye anlatıyorum? Bakın şöyle anlatıyorum; yani 20 kitabı olan yazarçizer olan bir kişi için söylüyorum. Biz anlatmaktan konuşmaktan yorulmayız. Ama yeter ki yazarımızı konuğumuzu biz yoğuralım. Onu bir damıtmaya onu bir harmanlamaya çalışalım. Bahadır Akkoyunlu hocamız da bununla beraber. Şimdi hocam son iki dakikamızda size şunu sormak istiyorum.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Buyurun.

Politik Adam: Biz bu kadar anlattık. Türkiye’de din ve devlet ilişkileri. Cumhuriyet’in bilinen sorunları var işte dinle ilgili işte Kürtlerle ilgili işte Alevilerle ilgili ve bununla ilgili deniyor. Türkiye’de siyasi iktidarlar gidip geliyor. Şimdi fotoğraf 2023’e geliyoruz bir yılımız var. Gelecek yıl Cumhuriyet’in yüzüncü yılı.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Evet.

Alev-Sünni meselesi, Kürt- Türk meselesini çözümlemek istiyorsa doğru bilgi verecek. Verilen bilgilerin çoğu safsata ya.

Politik Adam: İki dakika da bir yüzyıllık tarihimiz ve biz nereye gidiyoruz?

Murat Bahadır Akkoyunlu: Hükümet eğer dediğimi yaparsa bütün bu ucubelikler biter. Alev-Sünni meselesi, Kürt- Türk meselesini çözümlemek istiyorsa doğru bilgi verecek. Verilen bilgilerin çoğu safsata ya. İslam tarihi, safsata okutuyorlar. Gerçeği okutmuyorlar. Bilenlerde söylemiyor.

Politik Adam: Güçleri mi yetmiyor?

Murat Bahadır Akkoyunlu: Korkuyorlar. Tedirginler. Ebu Suud’tan beri devlet aklı bu şekilde şekillenmiş reaksiyonel, edilgen, muhafazakâr. Zorluyorum bana gelen cevap şu; Ya elimizdekini de kaybedersek? Ulan elinde ne kalmış ki.

Politik Adam: Ne kaldı ki hocam?

Murat Bahadır Akkoyunlu: Allah Allah hiçbir şey yok.

Politik Adam: Vatandan gayrı hani diyor ya bizim Haydar Mustafa

Murat Bahadır Akkoyunlu:  Bilgi yok bilgi bilgi. Doğru bilgi yok. Türk tarihi yalan. İslam tarihi yalan. Çoğu yalan. Diziler yalan.

Politik Adam: Bunu bilinçli mi yaptılar?

Murat Bahadır Akkoyunlu G: Yetersizlikten. Ve bunların hepsi paralı hizmetkârlardan, şimdi gönüllü hizmetkarlar değil.

Politik Adam: Ağzına yüreğine sağlık, çok teşekkür ederim.

Murat Bahadır Akkoyunlu: Bunu halledeceğiz bu kadar basit.  Her şey de açık net ve belli ortada. Bu konuştuklarımın altı dolu olmasa belgeli olmasa böyle konuşamam.

Politik Adam: Evet, Murat Bahadır Akkoyun’u siyaset bilimci yazar biz bugün din devlet ilişkileri tarikat nedir ne değil den başladık. Türkiye Cumhuriyet’i yüzüncü yılına kadar geldik. Ağzına sağlık. İddialarının hepsinin belgeleri olan kitabında yer aldığını söylüyor. Eğer bunlar belgeli olmasa konuşamam diyor değerli izleyiciler.

Bakmadan Geçme