- Haberler
- Politik Muhit
- Azerbaycan'dan İran İddialarına Sert Yalanlama
Azerbaycan'dan İran İddialarına Sert Yalanlama
Azerbaycan'dan gelen bu net açıklamalar, ülkenin bölgedeki hassas dengeleri koruma ve komşusu İran ile dostane ilişkileri sürdürme yönündeki kararlılığını gösteriyor. 'Savaşa Azerbaycan'ı dahil edemezsiniz... İran Azerbaycan için dost ve kardeş ülke' mesajları, bu duruşun bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
"Dezenformasyon Kampanyası!"
Azerbaycan, bazı basın ve sosyal medya mecralarında yer alan "Azerbaycan'ın, etnik Azerbaycanlıları İsrail adına İran'a ajan olarak yerleştirdiği" yönündeki iddiaları kesin bir dille yalanladı.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev, X hesabından yaptığı açıklamada, son günlerde dolaşıma sokulan ajanlık iddialarının gerçekle hiçbir ilgisi olmadığını belirtti.
Azerbaycan Toprakları Üçüncü Ülkeye Karşı Kullanılamaz
Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ise İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi ile yaptığı telefon görüşmesinde, Azerbaycan'ın bölgedeki pozisyonunu net bir şekilde ortaya koydu. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, görüşmede İsrail'in İran'a saldırıları sonrası bölgede oluşan durum ele alındı. Bayramov, bölgedeki gerginliğin artmasından duyduğu endişeyi dile getirirken, İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile sivillerin hayatını kaybetmesi dolayısıyla taziyelerini iletti.
Bayramov, nükleer tesisler çevresindeki durumun ciddi endişe doğurduğuna dikkat çekerek, mevcut sorunların yalnızca uluslararası hukukun norm ve ilkelerine uygun şekilde, diyalog ve diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı. En önemlisi, Bayramov, "Azerbaycan topraklarının herhangi bir ülke tarafından üçüncü bir ülkeye, özellikle de dost ve komşu İran'a karşı kullanılmasının mümkün olmadığını" açıkça ifade etti.
Görüşmede, İran hava sahasının kapalı olması nedeniyle farklı ülkelerin ve İran vatandaşlarının Azerbaycan'ın kara sınırından geçiş sağladığı da hatırlatıldı. Çatışmanın daha geniş bir coğrafyaya yayılma riskine karşı diplomatik çabaların yeniden canlandırılmasının önemi üzerinde duruldu.