Yemen'in Stratejik Konumu Küresel Ticareti Tehdit Ediyor
Dünya ticaretinin büyük bölümü deniz yoluyla gerçekleşirken, stratejik boğazlar ve kanallar küresel ekonomi için hayati önem taşıyor. Mustafa Esad Çalmuk'un kaleme aldığı 'Dünya Ticaretindeki Stratejik Rolü ve Güncel Güvenlik Sorunlarının Etkisi' başlıklı analiz, Yemen'in kritik konumunun uluslararası ticarette yarattığı riskleri detaylı biçimde ele alıyor.
Küresel Ticaretin Kalbinde Yemen
Yemen'in güneydoğusunda bulunan Babü'l-Mendep Boğazı, Kızıldeniz'i Aden Körfezi ve Umman Denizi ile bağlayarak Asya ile Avrupa arasında kilit bir köprü işlevi görüyor. 1869'da Süveyş Kanalı'nın açılmasıyla bu rota, dünya ticaretinin en yoğun kullanılan hattı haline geldi. Bugün küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12'si bu güzerghtan geçiyor.
Ancak Yemen'deki istikrarsızlıklar, özellikle 2023'ün son çeyreğinden itibaren deniz taşımacılığını doğrudan tehdit etmeye başladı. Bu nedenle birçok şirket, rotalarını daha uzun ve maliyetli olan Ümit Burnu üzerinden yönlendirmek zorunda kaldı.
Husiler'in Saldırıları Ticareti Felce Uğrattı
2015'te Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun müdahalesiyle alevlenen Yemen iç savaşında, İran destekli Husiler ülkenin geniş kesiminde fiili kontrol sağladı. Son dönemde Kızıldeniz'de ticari gemilere yönelik saldırılar, deniz güvenliğini küresel gündemin merkezine taşıdı.
Özellikle İsrail, ABD ve İngiltere bağlantılı gemilerin hedef alınması, güvenlik kaygılarını artırdı. Husiler, saldırıların Gazze'deki çatışmalara 'dayanışma' amacıyla yapıldığını savunsa da, bu eylemler küresel tedarik zincirini sekteye uğrattı, navlun maliyetlerini yükseltti ve enflasyon baskısını artırdı.
Bölgesel ve Küresel Güç Mücadelesi
Yemen'deki gelişmeler yalnızca iç savaş boyutunda değil, aynı zamanda veklet savaşlarının da parçası. İsrail, Husilerin İran'ın bölgedeki vekil gücü olarak hareket ettiğini ve saldırıların doğrudan kendisine karşı asimetrik bir stratejinin parçası olduğunu düşünüyor.
ABD öncülüğünde oluşturulan çok uluslu deniz görev güçleri Kızıldeniz'de güvenliği sağlamaya çalışsa da, analize göre askeri yöntemler tek başına çözüm üretmekten uzak. Çalmuk, 'Yemen'de siyasi çözüm bulunmadıkça küresel ticaretin güvenliği her zaman tehdit altında kalacaktır' tespitinde bulunuyor.
Limanlar İşlevsiz, İnsani Kriz Derinleşiyor
Yemen'in stratejik limanları –başta Aden ve Hodeida– tarih boyunca bölgesel ticaretin ana merkezleri oldu. Ancak bugün limanların çoğu ya Husilerin kontrolünde ya da çatışmalar nedeniyle işlevsiz durumda. Bu durum yalnızca ticareti değil, insani yardımların ulaştırılmasını da engelliyor.
Birleşmiş Milletler'in yardım konvoyları güvenlik gerekçesiyle bölgeye girmekte zorlanıyor. Analize göre, bu tablo Yemen'deki insani krizi derinleştirirken radikal grupların halk desteğini artırmasına da zemin hazırlıyor.
Küresel Ekonomi İçin Büyüyen Risk
Çalmuk'un analizine göre Yemen'deki kriz, küresel enerji fiyatlarındaki dalgalanmaların yanı sıra tedarik zincirlerinde kalıcı sorunlara yol açıyor. Avrupa ülkeleri enerji bağımlılıkları nedeniyle Kızıldeniz güvenliğine özel önem veriyor. Ancak sorunun kökeninde Yemen'de siyasi istikrarsızlık olduğu için, sadece askeri çözümler kalıcı güvenlik getiremiyor.
Kalıcı Çözüm İçin Çok Boyutlu Strateji
Analizde öne çıkan en kritik vurgu, Yemen'e yönelik politikaların yalnızca güvenlik eksenli olmaması gerektiği. Diplomatik çözüm, ekonomik kalkınma ve insani yardımların artırılması, krizin uzun vadeli çözümü için vazgeçilmez adımlar olarak öne çıkıyor.
Çalmuk, 'Yemen artık yalnızca bir iç savaş ülkesi değil, küresel deniz ticaretinin kaderini belirleyebilecek ölçüde stratejik bir coğrafya' tespitini yaparak, çok boyutlu uluslararası yaklaşımın önemine dikkat çekiyor.