Trump'un Damadı Ortadoğu'nun Başına Bela Olacak !
Jared Kushner'ın Gazze'de ateşkese giden yolu açan 'gizli el' rolü, ABD dış politikasının en tehlikeli ve şeffaflıktan uzak yönünü ifşa ediyor. Bu artık bir 'diplomasi' değil, ticari çıkarlar, kişisel ve ailevi sadakatler üzerine kurulu bir 'gölge operasyon'dur. Trump'ın damadının, eski bir Başkan Danışmanı sıfatından ziyade, kendi yatırım şirketi Affinity Partners ve Netanyahu ailesiyle çocukluğundan beri süregelen kişisel bağları sayesinde müzakere masasında oturması, etik sınırların aşındığına işaret ediyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ın 20 maddeden oluşan Gazze barış planının açıklanmasının hemen ardından, anlaşmanın arka planındaki kilit isim bir kez daha gözler önüne serildi: Jared Kushner. İlk Trump yönetiminin tartışmalı figürü, resmi bir sıfatı olmamasına rağmen, damat ve özel danışman kimliğiyle Ortadoğu'nun en karmaşık sorununa, Gazze'de aylardır süren donukluğu kırarak ateşkese giden yolu açtı.
Şarku'l Avsat'ın Con Coughlin'in makalesinden aktardığı analiz, Kushner'ın müzakere sürecindeki 'gizli el' rolünü ve bu rolün ardındaki derin kişisel ve ticari bağları inceliyor.
Gölge Diplomasinin Zirvesi: Hamas ile Doğrudan Görüşme
Mart ayında çöken ateşkesin ardından aylarca duraksayan görüşmeler, Kushner'ın sahaya inmesiyle çözüldü. İsrailli ve Hamaslı müzakereciler arasındaki çıkmaz, Kushner'ın Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff eşliğinde, üst düzey Hamas lideri Halil el-Hayye ile doğrudan görüşmesi sonucu kırıldı.
Bu durum, ABD yönetiminin Hamas gibi bir örgütle resmi olmayan kanallar üzerinden dahi doğrudan temas kurma konusundaki nadir örneklerinden biri oldu. Görüşme, kalan İsrailli rehinelerin serbest bırakılması karşılığında yüzlerce Filistinli tutuklunun serbest bırakılması ve nihayetinde ateşkesin uygulanması için kilit rol oynadı.
Kushner ve Witkoff, anlaşmayı sağladıktan sonra soluğu Kudüs'te alarak, anlaşmayı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve hükümete sundu. Anlaşma, 9 Ekim'de onaylandı.
Trump'ın ve Demokratların Onayı: Kushner'ın Bölgesel Etkisi
Kushner'ın bu başarısı, sadece kayınpederi Trump'ın değil, Demokrat çevrelerin de takdirini topladı. Trump, damadının rolünü soranlara: 'Jared çok zeki bir adam. İbrahim Anlaşmaları'nın imzalanmasını da o sağladı. Bölgeyi ve insanları, ayrıca birçok oyuncuyu tanıyor,' diyerek güvenini yineledi.
Eski ABD'nin İsrail Büyükelçisi Thomas R. Nides (Biden dönemi), Kushner'ın yeteneklerini kabul ederek, 'Jared, İbrahim Anlaşmaları'nda olağanüstü bir rol oynadı. 'Bibi' [Netanyahu] ile nasıl başa çıkacağını çok iyi biliyor ve Arap devletleri hakkında derin bir anlayışa sahip,' yorumunu yaptı.
Bu 'olağanüstü' müzakere yeteneğinin sadece siyasi tecrübeden değil, Kushner'ın bölgedeki kapsamlı ticari çıkarlarından da kaynaklandığı belirtiliyor. Kushner, 2021 yılında Ortadoğu'da stratejik ilişkiler kuran yatırım şirketi Affinity Partners'ı kurdu.
Netanyahu ile 'Yatılı Misafir' Bağı: Kişisel Diplomasi
Kushner'ın bölgedeki başarısının sırrı, sadece iş bağlantılarında değil, İsrail Başbakanı Netanyahu ile olan kişisel ve ailevi bağlarında yatıyor. Kushner'ın ailesinin, özellikle de babası Charles Kushner'ın, İsrail yanlısı davaların önde gelen destekçisi olması ve Netanyahu ile uzun süredir devam eden dostluğu, diplomasiyi kişisel bir düzleme taşıyor.
Kaynaklar, Netanyahu'nun genç Jared alt katta uyurken dahi New Jersey'deki Kushner evinde çokça zaman geçirdiğini ve onun odasında uyuduğunu aktararak, bu bağın ne kadar köklü olduğunu vurguluyor.
Eski İngiltere Başbakanı Tony Blair ile bir yıldan uzun süredir Gazze için barış planları üzerinde koordineli çalıştığı öğrenilen Kushner, böylece resmiyetten uzak, kişisel erişim, ticari çıkar ve aile bağlarını kullanarak Ortadoğu'nun kronik düğümlerini çözmeye çalışıyor.
Tartışmalı Geçmiş, Yeniden Sahada
Kushner'ın bu süreçteki rolü, kendisinin ve eşi Ivanka Trump'ın ilk Beyaz Saray dönemindeki tartışmalı geçmişini yeniden gündeme taşıyor. Yönetim deneyimi olmamasına rağmen Başkanın resmi danışmanı olarak atanması, sürekli etik incelemeler ve yetersiz nitelik iddialarıyla karşı karşıya kalmasına neden olmuştu.
Ancak Kushner, tüm bu eleştirilere anı kitabında şöyle yanıt vermişti: 'Belki de hazır olmamamız şansımızaydı, zira hiçbir şey bizi Washington'un sert darbelerine, hedef almalarına, yalan medya haberlerine ve belki de en kötüsü, bizzat Batı Kanadı'nın içinden gelen arkadan bıçaklamalara hazırlayamazdı.'
Şu anki durumu ise Kushner için büyük bir avantaj yaratıyor: Resmi makamların dayattığı prosedürlerden ve hesap verme yükümlülüklerinden muaf olması, onu hızlı ve sonuç odaklı bir müzakereci haline getiriyor. Kushner'ın kendi ifadesiyle: 'Gerektiğinde yardım ve tavsiye sunmak için buradayım.'
Kushner'ın sağladığı bu ateşkesin kapsamlı bir barışa dönüşüp dönüşmeyeceği ise, ABD'nin Ortadoğu'daki gölge diplomasisinin geleceğini belirleyecek.