Terör Örgütü PKK Silah Bırakma Şovu Sahneye Konuyor!

Türkiye'yi yıllarca kana bulayan bölücü terör örgütü PKK, yine bir 'silah bırakma' oyunu ile gündemde. Terörist başı Abdullah Öcalan'ın çağrısı sonrasında yeni bir süreç başlatıldığı iddia edilirken, gösterişli tören hazırlıkları ve siyasi pazarlık söylentileri Ankara kulislerini karıştırdı.

DEM Parti, PKK'nin sözde silah bırakma törenine sınırlı sayıda gazeteci ve sivil toplum temsilcisini davet ettiğini açıkladı. Açıklamada 'tarihi bir aşama'dan söz edilse de kamuoyunun hafızasında hl 2009'daki Habur sınır kapısında teröristlere çiçekle karşılandığı o utanç görüntüleri canlılığını koruyor.

Göstermelik Tören: Silahlar Gömülecek ya da Yakılacak, Teslim Yok!

DEM Parti'nin kamuoyuna servis ettiği bilgiler ve terör örgütüne yakın kaynaklardan gelen haberler, bu sürecin samimiyetten uzak, tamamen uluslararası kamuoyuna yönelik bir algı çalışması olduğunu gözler önüne seriyor. Rûdaw'a göre tören Süleymaniye'nin Raperin bölgesinde 10-12 Temmuz tarihleri arasında yapılacak ve 'iyi niyet göstergesi' olarak bazı PKK'lı teröristler sahnede silah bırakacak. Ama dikkat: Silahlar Türk güvenlik güçlerine teslim edilmeyecek, sahnede gömülecek ya da yakılacak!

Terörist Başı Öcalan'dan Yeni Mesaj Bekleniyor: Türkiye'yi Şantajla Masaya Oturtma Hamlesi mi?

Törenin en dikkat çeken unsurlarından biri, cezaevindeki terörist başı Abdullah Öcalan'ın video mesajının yayınlanma ihtimali. Öcalan'ın örgüte 'silah bırakın' çağrısı yapacağı öne sürülüyor. Bu, terörist başının siyasi aktör gibi sunulduğu ve hukuk dışı bir meşrulaştırma zemininin yaratılmak istendiği endişelerini artırıyor.

TSK Operasyonları Durdu, Hükümet Sessiz: Tesadüf mü, Planlı mı?

TSK'nın bir süredir Kandil ve çevresine operasyon düzenlemediği bilgisi dikkat çekiyor. Bu sessizlik, PKK'nın sahneleyeceği barış şovunun ön hazırlığı mı sorusunu gündeme getiriyor. Devletin bu süreçte neyi, ne amaçla planladığı henüz kamuoyuna açık değil.

PKK ve DEM Parti, 'Barış' Maskesiyle Siyasi Rant Peşinde

Tüm bu gelişmeler, sözde barış süreçlerinin terör örgütüne zaman kazandırmaktan, bazı siyasî odaklara ise oy devşirmekten başka bir anlam ifade etmediğini tekrar gözler önüne seriyor. DEM Parti'nin bu tiyatral çıkışı da çözüm değil, yeni bir siyasi istismar süreci gibi algılanıyor.

'Barış' adı altında yürütülen her girişim, geçmişte olduğu gibi tekrar Türk milletine tuzak olarak mı dönecek, zaman gösterecek. Ancak bir gerçek değişmiyor: Bölücü terörle mücadelede ödün verilmeden, hukuk ve güvenlik içinde net çözümler üretmek dışında başka bir seçenek yok.