Sumud'un Gerçek Kahramanları Halen Siyonistlerin Elinde
Gazze'ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan Küresel Sumud Filosu'na İsrail Donanması'nın uluslararası sularda müdahalesi sonrası, alıkonulan çok sayıda aktivist ülkesine dönerken, bir grup Türk gönüllü 'Ben İsrail'e gelmedim, Filistin'e geldim' diyerek meydan okudu. Gözaltı ve sınır dışı işlemlerini kabul etmeyen 10'dan fazla aktivistin İsrail gözetimindeki direnişi devam ediyor.
44'ten fazla ülkeden on binlerce gönüllüyü bir araya getiren Küresel Sumud Filosu, Gazze'ye uygulanan deniz ablukasını kırmayı ve bölge halkına temel ihtiyaçlarını ulaştırmayı amaçlıyordu. Ancak uluslararası sularda gerçekleşen İsrail müdahalesi sonucu filodaki gemilere el konuldu ve çok sayıda kişi alıkonuldu.
Türkiye Delegasyonu'nun açıklamalarına göre, alıkonulan Türk aktivistlerin sayısı 37'ye yükselmişti. Yapılan diplomatik girişimler ve tahliye operasyonlarıyla bu aktivistlerin büyük çoğunluğu Türkiye'ye geri dönerken, bir grup gönüllü serbest bırakılma şartı olan bir belgeyi imzalamayı reddetti.
'Ben İsrail'e Gelmedim, Filistin'e Geldim' Diyerek Reddetiler
İsrail yetkililerinin kendilerine sunduğu ve 'İsrail'e izinsiz giriş yaptım, deport edilmeyi kabul ediyorum' ifadesini içeren belgeyi imzalamayan bu aktivistler, alıkonulma işlemini hukuken tanımadıklarını ve hedeflerinin Filistin toprakları olduğunu belirterek siyonist yönetime meydan okudu.
Belgeyi imzalamayı reddeden ve bu nedenle zorla sınır dışı edilme/serbest bırakılma sürecini kabul etmeyip İsrail gözetiminde kalmayı sürdüren Türk aktivistlerin isimleri arasında şunlar bulunuyor:
- Abdülmecid Bağcıvan
- Abdullah Gündem
- Alpaslan Arslan
- Yunus Demir
- Zeynel Abidin Özkan
- Muhammed Fatih Sinan
- Sümeyye Sena Polat
- Semih Fener
- Hakan Şimşek
- Turgay Turan
Bu cesur direnişçilerin yanı sıra, görselde isimleri yer alan Sinan Akılotu, Emine Güneş, Ö. Faruk Narlı, Hasan Kuyuldar ve Selahattin Özdemir gibi diğer aktivistlerin de benzer bir duruş sergileyerek gözetim altında kaldığı bildiriliyor.
Uluslararası hukuka aykırı olduğu belirtilen bu alıkonulma sürecinin ardından, Türk Dışişleri Bakanlığı'nın, İsrail'de kalan vatandaşların güvenli bir şekilde ülkeye geri dönmesi için diplomatik çabalarını yoğunlaştırdığı öğrenildi. Gönüllülerin gözetim altındaki durumları ve sağlık koşulları hakkındaki belirsizlik endişe yaratmaya devam ediyor.