Ses Partisi Genel Başkanı Atıf Özbey'den Şok Açıklama

Dış Politikada Hakan Fidan Bilmecesi

Atıf Özbey, dış politikanın bir 'kariyer basamağı' haline getirilmesini sert sözlerle eleştirdi. Özellikle Külliye ile Dışişleri Bakanlığı arasındaki söylem birliğinin bozulduğunu iddia eden Özbey, şu ifadeleri kullandı:

'Sayın Cumhurbaşkanı ile Sayın Hakan Fidan'ın beyanatları arasında büyük bir tezat oluşmuş. Belki de Hakan Fidan bugün yarın görevden çektirilecek. Bu hale gelindi. Troll orduları devrede. Ülkenin iç siyaseti üzerinde bir politika yapılıyor. 'Sayın Erdoğan sonrası kim gelecek acaba? Hakan Fidan mı?' diye soruluyor. Kimin kimden sonra geleceğini Allah bilir. Durun hele! İşin başında ülkeyi bu kaosa sürüklemeyin ve bizi de, özellikle de Kürtleri bu sürece kurban etmeyin.'

Hükümette Kim Kiminle Çatışıyor?

Özbey, devlet yönetimindeki hiyerarşinin sosyal medya operasyonlarıyla yıpratıldığını savunarak, Hakan Fidan ismi etrafında dönen tartışmaların dış politikadaki tutarlılığı bitirdiğini dile getirdi:

'Sürecin lokomotifi de sigortası da Sayın Bahçeli'dir. Ancak bir taraftan bakıyorsunuz, Hakan Fidan ile ilgili farklı bir algı yönetiliyor. Dış politikada birileri kendi ikbalinin peşine düşmüş. Sayın Cumhurbaşkanı'nın hassasiyetleri ile Dışişleri'nin yürüttüğü hat arasında makas açılıyor. Bu çatışma hali Türkiye'nin Suriye ve Irak politikasını rehin alamaz.'

Bahçeli ve Fidan: Kürt Meselesine İki Farklı Bakış

Atıf Özbey, deşifre edilen konuşmasında çözüm sürecinin 'asıl hamisi' olarak Devlet Bahçeli'yi işaret ederken, güvenlikçi bürokrasi ile siyasi irade arasındaki vizyon farkını şu sözlerle ortaya koydu:

Özbey, bu iki farklı yaklaşımın yarattığı kafa karışıklığına dair ise şu tespiti yaptı:

'Sayın Bahçeli Ahmet Türk ile tespih hediyeleşiyor, bu çok güzel bir şey. Ama diğer taraftan dış politikada Hakan Fidan kanadında başka bir hesap yapılıyor. Biz SES Partisi olarak diyoruz ki; bu süreci kişisel kariyer planlarına feda etmeyin. Bizim göbeğimiz Kuzey Suriye'ye bağlı değil, biz Türkiye'nin Kürtleriyiz.'

'Sürecin Sahibi Millet, Sigortası Bahçeli'

Özbey, Hakan Fidan üzerinden yürütülen tartışmaların çözüm sürecini gölgelememesi gerektiğini hatırlatarak noktayı koydu:

'Ben SES Partisi Genel Başkanı olarak söylüyorum: Sayın Bahçeli'nin attığı adımın arkasındayım. Abdullah Öcalan ile inanç noktasında anlaşmam ama bu meselenin hukukla çözülmesinde her türlü sorumluluğu alırım. Hükümet içindeki o 'veliahtlık' savaşları, Hakan Fidan tartışmaları bu tarihi fırsatı heba etmemeli.'

Siyasi Tutarlılık: 'Halkın %60'ı siyasetçiye nefretle bakıyor. Çünkü dün dediğini bugün inkar eden bir siyaset anlayışı hakim. SES Partisi olarak bizim farkımız 'Siyasi Tutarlılık'tır. Biz canımız pahasına olsa da dürüstlükten taviz vermeyeceğiz.'

Sessiz Çoğunluğun Sesi: 'Sesini yükseltmeyen, vatanına saygısından susan ama geçinemeyen o milyonların, 'Sessiz Çoğunluğun' sesi olmaya geliyoruz.'

Anayasa 66. Madde Teklifi: 'Etnik Değil, Eşitlikçi Vatandaşlık'

Atıf Özbey, Türkiye'nin en hassas meselesi olan vatandaşlık tanımı konusunda ezber bozan bir öneri getirdi. 1982 Anayasası'nın cunta tortularından arındırılması gerektiğini savunan Özbey, şu ifadeleri kullandı:

Metin Değişikliği: '66. maddedeki 'Vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür' ifadesi yerine, 'Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı bağı ile bağlı olan herkes eşittir' ibaresi getirilmelidir. Bu, bölücülük değil, gerçek kucaklaşmadır.'

Dil ve İnanç: 'Kürtçeye 'bilinmeyen dil' demek Allah'ın ayetini (Rum Suresi 22. Ayet) inkar etmektir. Kendi ana dilini öğrenmek her vatandaşın en doğal hakkıdır.'

'AK Parti Teşkilatı Yardımı Hak Sahiplerine Değil, Üyelerine Veriyor'

Hükümetin sosyal yardım modelini 'sadaka kültürü' olarak eleştiren Özbey, modern bir sosyal devlet modeli sundu:

Baba Devlet Modeli: 'Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. Vatandaşı AK Parti ilçe teşkilatlarına üye yaparak yardım vermek onur kırıcıdır. Biz, kimsenin gururunu incitmeden, hak temelli bir sistem kuracağız.'

Tefecilik ve Kumar Uyarısı: 'Türkiye'de üretim bittiği için insanlar tefecilik ve kumara yönlendiriliyor. Bu, toplumun temeline dinamit koymaktır.'