Saadet Partisi'nden İslam Dünyasına Barış Gücü Önerisi
Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu, dünya genelinde Müslümanların maruz kaldığı zulüm ve haksızlıklara dikkat çekerek, İslam ülkelerinin birlik içinde hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Partinin açıklamasında, özellikle Siyonist İsrail'in saldırıları hatırlatılırken, bu duruma karşı etkin bir müdahale için 'barış gücü' kurulması önerildi.
İslam Dünyasında Birleşme Zamanı: 'Zulme Karşı Sessizlik Tarihi Bir Vebaldir'
Saadet Partisi, İslam dünyasının çeşitli coğrafyalarında yıllardır süren şiddet, zulüm ve işgallere karşı kayıtsız kalmanın tarihi bir sorumluluk olduğunu belirtti. 1948 yılında kurulan İsrail'in, Filistin'de ve Gazze'de on binlerce masum insanı katletmesi, mülteci durumuna getirmesi, dünya kamuoyunun gözleri önünde devam ediyor. Saadet Partisi, bu zulme karşı sessiz kalmanın, tarihe karşı büyük bir vebal olacağını vurguladı.
Büyük Ortadoğu Projesi: İslam Coğrafyasına Yapılan Saldırılar
Saadet Partisi, Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde, Libya, Yemen, Sudan, Suriye gibi ülkelerde yaşanan iç savaşları ve emperyalist müdahaleleri de gündeme getirerek, bu ülkelerin adeta 'yumuşak lokma' haline getirildiğine dikkat çekti. Türkiye, Irak, Bosna, Çeçenistan, Karabağ gibi bölgelerde yaşanan acılarla birlikte, İslam dünyasının tarihi bir krizle karşı karşıya olduğunun altı çizildi.
Mezhep Farklılıkları Bir Engel Değil, Bir Güç Olmalı!
Saadet Partisi açıklamasında, İslam dünyasında mezhep ve etnik farklılıkların birbirini düşman haline getirmemesi gerektiğini belirtti. 'İslam Birliği'nin sağlanması için tüm Müslüman ülkelerin, emperyalizmin planlarına karşı birleşmeleri gerektiği ifade edildi. Bu noktada, merhum lider Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın, 'Hakk'ın hkimiyeti için çalışmamakla, Btılın hkimiyeti için çalışmak arasında fark yoktur' sözlerine atıfta bulunarak, İslam dünyasında yaşanan bölünmelerin emperyalist güçler tarafından kullanıldığını vurguladı.
Barış Gücü Önerisi: 'Siyonizm'e Karşı Güç Birliği'
Saadet Partisi'nin önerisi, bölgedeki krizlere müdahale etmek için oluşturulacak bir 'Barış Gücü' kurmak. Bu barış gücü, sadece bir ülkenin ya da bölgenin sorunu olmamalı; Türkiye, Mısır, Pakistan ve İran gibi stratejik öneme sahip ülkeler, bir araya gelerek Siyonist İsrail ve emperyalist güçlere karşı ortak bir mücadele başlatmalı. Bu dört ülkenin liderliğinde kurulacak bir barış gücü, hem İslam dünyasında akan kanı durdurabilir hem de bölgedeki diğer krizleri çözebilir.
Müslümanların Kardeşliği: 'Birlikte Saf Tutmalıyız'
Saadet Partisi, 'Müslümanlar kardeştir' ilkesiyle tüm İslam ülkelerinin birlikte hareket etmeleri gerektiğini belirtti. Farklılıkların, düşmanlık sebebi olarak görülmemesi gerektiği vurgulandı. Her bir İslam ülkesi, bu süreçte kendi katkılarını sunarak çözümün parçası olmalı. Ayrıca, bu ülkelerin ekonomik ve siyasi birlikteliğinin sağlanmasının, sadece bölgedeki güvenlik için değil, tüm Müslümanların kalkınması için de kritik öneme sahip olduğu ifade edildi.
Sonuç: 'Ya Başaracağız, Ya Başaracağız'
Saadet Partisi, İslam dünyasının karşılaştığı bu zorluklardan çıkabilmesi için tek çıkar yolun birleşmek olduğunu belirtti. 'Gayret bizden, tevfik Allah'tan' diyerek, her türlü çabayı sarf etmeye ve İslam dünyasının huzur ve barış içinde yaşaması için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceklerini vurguladılar.