PKK Ağzındaki Baklayı Çıkardı: 'Dolmabahçe Mutabakatı'na Dönülmesini İstiyoruz'
Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Ali Muhyiddin el-Karadaği, çözüm süreci sırasında PKK kanadıyla doğrudan yürüttükleri temaslarda, örgütün artık açık şekilde Dolmabahçe Mutabakatı'na dönüş talep ettiğini söyledi. Bu açıklama, yıllardır üstü kapalı sürdürülen tartışmalara nokta koydu.
Karadaği, örgütün siyasi kanadıyla da ayrı bir temas kurduklarını, aynı talebin oradan da geldiğini belirtti:
'Almanya'da siyasi kanadı temsil eden Ahmet Türk ile temas kurduk. Onlar da açık açık söylediler: 'Eğer barış olacaksa bunun adresi 2015'te imzalanan mutabakat metnidir.' Artık lafı dolandırmıyorlar.'
Karadaği, her iki görüşmeden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birebir görüşerek tüm bu mesajları ilettiğini ifade etti:
'Sayın Erdoğan'a net olarak aktardım: Malezya'da düzenlenen İslam İşbirliği Konferansı'na ben de davet edilmiştim. Oradaydım, Sayın Erdoğan konuştu, ardından beni selamladı. Sonrasında bir görüşmemiz oldu ve bazı konuları müzakere ettik. Ben sürecin tekrar başlaması gerektiğini söyledim. Bu, ilk sürecin bozulduğu ve Diyarbakır ile diğer bazı yerlerde PKK ile hükümet arasında çatışmaların başladığı döneme denk geliyordu. Ne yazık ki hepimiz çok zarar gördük.PKK tarafı, halk, siyasetçiler—herkes barış istiyor. Özellikle Dolmabahçe Mutabakatı'na dönülmesi halinde bunun güçlü bir zemin oluşturacağına inanıyorlar.'
28 Şubat 2015 tarihinde açıklanan Dolmabahçe Mutabakatı, PKK'nin silah bırakması ve Kürt sorununun demokratik yollarla çözümüne dair 10 maddelik bir çerçeve metin niteliğindeydi. Ancak kısa bir süre sonra hem HDP hem de hükümet cephesinden gelen sert söylemlerle süreç askıya alınmış, ardından çatışmalı döneme girilmişti.
Karadaği'nin bu açıklamaları, örgütün yıllar sonra yeniden o metni referans göstererek 'barışa dönüş' mesajı vermesi açısından dikkat çekici bulunuyor.
Öcalan'ın Mesajı: 'Savaş Değil, Siyaset'
Karadaği'ye göre PKK lideri Abdullah Öcalan, silahlı mücadeleyi artık terk etme düşüncesinde:
'Öcalan, demokratik yollarla mücadele edilmesini istiyor. Kürt haklarının siyaset yoluyla savunulmasını öneriyor. Kardeşlik temelinde bir çözüm arıyor.'
'Erbakan Bize Öcalan'ın Niyetini Sordu'
Süreç sadece son yıllarla sınırlı değil. Karadaği, 1990'lı yıllarda Refah Partisi lideri Necmettin Erbakan'ın da çözüm arayışı içinde olduğunu şu sözlerle anlattı:
'Sayın Erbakan bana sordu: 'Öcalan barış istiyor mu?' Biz de arabulucu bir heyetle Öcalan'a ulaştık. Ancak Erbakan'ın görevden alınmasıyla süreç kesintiye uğradı.'
Milliyetçilerin Değişen Tutumu
Karadaği, geçmişte milliyetçi çevrelerin çözüm sürecine karşı çıktığını hatırlatarak, bugün yaşanan değişime dikkat çekti:
'İslamcılar her zaman kardeşlik temelinde çözümden yanaydı. Şimdi milliyetçiler de buna yaklaşıyor. Bu büyük bir kazanımdır. Toplumsal barışın önünü açacaktır.'
Karadaği'ye göre Türkiye'nin ekonomik ve siyasi istikrarı, Kürt meselesinin barışçıl çözümüyle doğrudan ilişkili:
'Doğu'da barış sağlanmadan Türkiye genelinde güven ve yatırım ortamı oluşmaz. Ekonomik kalkınma, ancak bu tür kronik sorunların çözülmesiyle mümkün olabilir.'
'Türk ve Kürt Halkları Artık Ayrı Değil'
Karadaği, Kürt meselesinin toplumsal düzeyde büyük ölçüde aşıldığını, ancak anayasal güvencelere ihtiyaç duyulduğunu söyledi:
' Kürt halkı şu anda Türkiye'de çok iyi bir konumda, cumhurbaşkanı yardımcısı Kürt, dışişleri bakanı Kürt, diğer birkaç bakan Kürt. Şu durumda Kürt ve Türk arasında takriben çok bir fark yok. Ancak bu hak ve özgürlüklerin anayasada yer edinmesi gerekir, sonra üzerinde çalışılması gerekir, bu çok çok önemli bir şey. Bu Türkiye'nin tüm bileşenleri için, Türk, Kürt, Arap ve bunlar için stratejik bir şey.'
Kürt Kimliğimle Gurur Duyuyorum
Kürt halkına destek vermediği yönündeki eleştirilere karşı Karadaği, yaptığı hizmetleri hatırlattı:
'1988'de Rabıta'yı kurduk. Kürt mültecilere yardım ettik. Kürdistan'da üniversiteler, Kur'an merkezleri açtık. Eğer bunları başka ülkelerde yapsaydım bana ödüller verilirdi. Ben Kürt kimliğimle gurur duyuyorum.'
Dünya Müslüman Alimler Birliği, merhum Yusuf el-Karadavi'nin öncülüğünde 2004 yılında kuruldu. Farklı ülkelerden çok sayıda İslam limi ve düşünürün katılımıyla kurulan birlik, İslam dünyasında ortak aklı ve dinî rehberliği tesis etmeyi amaçlıyor.
Kuruluşunun ardından merkezi önce İrlanda'nın başkenti Dublin'deydi. Ancak 2011 yılında birlik, faaliyetlerini Katar'ın başkenti Dohaya taşıdı.
Birlik, bünyesinde 50'den fazla İslam limleri heyeti barındırıyor. 2018 yılına kadar Yusuf el-Karadavi tarafından yönetilen birliğin başkanlığına onun vefatının ardından Prof. Dr. Ahmed er-Raysuni getirildi. Raysuni'nin 2022'deki istifasının ardından ise görev, Habib Salim Sekaf el-Cufri'ye devredildi
1 Temmuz 1949 tarihinde Irak'ın Süleymaniye iline bağlı Karadağ bölgesinde dünyaya gelen Prof. Dr. Ali Muhyiddin el-Karadaği, İslam dünyasının önde gelen alimlerinden biridir.
1969'da İslam Enstitüsünden mezun olan Karadaği, bölgesinin bu enstitüden ilk mezunu oldu.
1970'te birçok hocasından İslami ilimlere dair icazet, 1975'te ise Kütüb-i Sitte tahsili üzerine icazet aldı.
Bağdat Üniversitesi'nde İslam hukuku alanında lisansını 1975'te üstün başarıyla tamamladı.
Ezher Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde yüksek lisans ve doktorasını yaptı, her iki derecede de üstün başarı elde etti.
2004 yılında Yusuf el-Karadavi öncülüğünde kurulan Dünya Müslüman Alimler Birliği'nin kurucu kadrosunda yer aldı.
2011'de birliğin genel sekreterliğine getirildi, bugün ise genel başkanlık görevini sürdürüyor.
Prof. Karadaği'nin 100'den fazla bilimsel makalesi, 20'nin üzerinde kitap ve telifi bulunuyor. Bazı eserleri Kürtçeye ve farklı dillere çevrilmiştir.