Mahkeme Kapılarındaki Milli Görüş Karıştı... Saadet Yöneticileri İhanet İle Suçladı

Almanya merkezli İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) teşkilatında yıllardır süren iç gerilim, tüzük, yetki ve dava tartışmalarıyla doruğa ulaştı. Kurucu lider Necmettin Erbakan'ın davasına ihanet olarak yorumlanan çekişmede, eski ve mevcut genel başkanlar Kemal Ergün ve Yavuz Çelik Karahan karşı karşıya geldi. Taraflar birbirlerine mahkeme tehdidi sallarken, teşkilatın geleceği ve on binlerce üyenin aidiyet duygusu sarsılıyor.

Almanya'daki en köklü Müslüman sivil toplum örgütlenmelerinden biri olan İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG), teşkilat içinde süregelen çekişmelerle tarihinin en zorlu dönemlerinden birini yaşıyor. Kamuoyuna yansıyan iddialar, tüzük değişikliklerinden organ seçimlerinin usulsüzlüğüne kadar geniş bir yelpazede yoğunlaşıyor. Gurbet Postası'ndan sızan bilgiler ve sosyal medya paylaşımları, bu iç hesaplaşmanın 'taht savaşı' ve 'çıkar çatışması' olarak algılandığını gösteriyor.

İGMG'nin kurumsal geçmişi ve i̇deoloji̇k kökleri̇

1995'te Almanya'da tescillenen İGMG, Türk siyasetinin Milli Görüş ideolojisinin Avrupa'daki temsilcisi olarak biliniyor. Kuruluş, merkeziyetçi yapısıyla, gelir kaynakları (aidat ve bağışlar) ve idari kararları merkezi yapılarla yürütüyor. Yapı, zaman zaman Alman Anayasa Koruma Kurumları tarafından 'legalist İslamizm' ve 'antidemokratik eğilimler' taşıdığı yönündeki değerlendirmelerle gündeme gelmiştir.

Saadet Partisi GİK Üyesi Ümit Çebi'nin yorumları, krizin ideolojik boyutunu gözler önüne seriyor:

'Erbakan hocamız yıllar önce... İGMG adıyla olan bu kuruluşu kurarken, milli görüş davası için mücadele etmesi ve Ankara'daki milli görüş davasının temsilcisi olan partimizin genel merkezine bağlı olduğunu ifade ederek kurmuştur.'

Ki̇m ki̇mle çatışıyor? Ergun ve Karahan

Mevcut gerilimin ana aktörleri, teşkilatın iki önemli ismi:

  1. Kemal Ergün: Mayıs 2011'den bu yana İGMG Genel Başkanlığı görevini sürdürüyor. İslam ilahiyat eğitimi almış, cami imamlığı ve bölge yöneticilikleri gibi görevlerde bulunmuş bir yönetici
  2. Yavuz Çelik Karahan Kamuoyunda bilinen en etkin isimlerden. Eski Genel Başkan olan Karahan'ın, teşkilat içinde uzun yıllardır gölgede kalmış bir liderlik rolü olduğu iddia ediliyor. Karahan, geçmişte vergi kaçırma iddialarıyla açılan davada sanıklar arasındaydı ve 2019'da tecilli hapis cezası almıştı.

Tüzük ve mahkeme savaşları: i̇ç çeki̇şmeni̇n odak noktası

Kriz, özellikle 19 Mayıs 2024'te Belçika'da kabul edilen tüzük değişiklikleri sonrası derinleşti. Merkezi yapı ile bölge teşkilatları arasındaki güç dengelerini yeniden belirleyen 'Mütevelli Heyeti Başkanlığı' sistemi, eleştirilerin ana odağı oldu.

Sosyal medya paylaşımlarında ve kamuoyunda tartışmanın şiddeti şu ifadelerle vurgulanıyor: 'IGMG'de deprem: Köln merkezli din şirketinde baronlar savaşı başladı.'

Yavuz Çelik Karahan'dan 'Taahhüt' Açıklaması:

Eski Genel Başkan Yavuz Çelik Karahan'ın teşkilatlara yönelik yaptığı 'taahhüt' niteliğindeki açıklama, hukuk mücadelesinin seyrini belirleyecek cinsten:

'Mahkemeye taşınan kongre ve tüzük konularıyla ilgili olarak yapılan hatalardan ve yanlış uygulamalardan dönülmesi hlinde mahkemenin derhal geri çekileceği taahhüdü alınmıştır.'

Bu açıklama ile topu Genel Başkan Kemal Ergün'e atan Karahan, 'Artık sürecin bundan sonraki adımı Sayın Kemal Bey'in takdirindedir' diyerek kırılan gönüllerin onarılması çağrısında bulundu.

Erdoğan'a i̇hanet mi? siyasi̇ yorumlar

Saadet Partisi GİK Üyesi Ümit Çebi, yaşananları daha sert bir zemine taşıyarak mevcut kavganın Erbakan davasına ihanet olduğunu öne sürdü:

'...Şu anda birbirleriyle çekişmeye giren ve İGMG'nin başkanlığında bulunmuş Yavuz ve Kemal isimli arkadaşlar buna ihanet ederek, davamızın özünden uzaklaştırma gafletinde bulunmuşlardır.'

Çebi, çözüm önerisi olarak teşkilatın Saadet Partisi Genel Merkezi'ne bağlanması gerektiğini savundu ve aksi takdirde sonucun 'iki cihanda hüsran' olacağı uyarısında bulundu.

çözüme dai̇r radikal çağrılar: şeffaflık ve şura mecli̇si̇

Teşkilat içindeki muhalif sesler ve bağımsız üyeler, sorunun şeffaflıktan uzaklaşan merkeziyetçi yapıda olduğunu belirtiyor. Kamuoyuna yapılan çağrılarda, resmi hukuk yoluna gitmek yerine, özerk ve bağlayıcı bir 'Muhakeme Heyeti' veya 'Jüri Heyeti' kurulması talep ediliyor.

Yapılması savunulan radikal değişiklikler şunlar:

  • 2011 yılından sonra yapılmış tüm tüzük değişikliklerinin iptali.
  • Mütevelli Başkanlığı ve Mütevelli Heyeti sisteminin tamamen kaldırılması.
  • Merkezi denetleyecek ve gerektiğinde yönetimi feshedip teşkilatı seçime götürecek bağımsız bir Şura Meclisi kurulması.

IGMG'deki bu gerilim, sadece bir iç mesele değil; Avrupa'daki Müslüman toplumların temsil gücünü, şeffaflığını ve kurumsal meşruiyetini derinden etkileme potansiyeli taşıyor. Çekişmenin hukuk savaşından kardeşlik zeminine ne zaman taşınacağı, tüm Milli Görüş camiası tarafından merakla bekleniyor.

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme