Ermenistan'da Kilise ile Hükümet Arasındaki Sünnet Krizi Derinleşiyor!

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile Ermeni Apostolik Kilisesi arasında aylardır süren gerilim, bir rahibin sosyal medya üzerinden yaptığı 'sünnet' suçlamasıyla yeni bir boyuta taşındı. Paşinyan'ın cevabı ise ülkeyi bir kez daha siyasi ve dini krizin eşiğine getirdi.

Rahipten ağır itham: 'Hristiyan değilsin!'

Ermeni din adamı Rahip Zareh Aşuryan, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda Paşinyan'ı 'sünnetli olmakla' suçlayarak, onun bir Hristiyan değil, bir 'Yahuda' olduğunu öne sürdü. Aşuryan, Ermeni Apostolik Kilisesi'nin bu tür 'hainlerden' temizlenmesi gerektiğini savundu. Paşinyan'dan yanıt: 'İspatlamaya hazırım!'

Ermenistan Başbakanı Paşinyan, Facebook hesabından yaptığı paylaşımda Ermeni Kilisesi Patriği II. Karekin'e adını doğrudan kullanarak sert yanıt verdi. 'Sünnetli olup olmadığımı ispatlamaya hazırım' diyen Paşinyan, Patriğe de karşı bir ithamda bulundu:
'Patrik bekrlık yeminini bozdu mu? Çocuğu var mı?' Tansiyon yeni değil: Kiliseler depo, ruhbanlar yemin bozan mı?

Krizin geçmişi Mayıs ayına kadar uzanıyor. Paşinyan'ın bazı kiliseleri 'depo' olarak nitelemesi ve din adamlarının bekrlık yeminlerini bozduğunu iddia etmesiyle gerginlik başlamıştı. Hükümete yakın medya, II. Karekin'in çocuk sahibi olduğuna dair bir kadının fotoğraflarını bile servis etmişti. Darbe suçlamaları: Sırada bağımsızlık günü mü var?

Kriz sadece dini sınırda kalmadı. Paşinyan, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada bazı din adamlarının 'suç şebekeleriyle' bağlantılı olduğunu ve hükümete karşı darbe planladıklarını öne sürdü. Civic.am adlı hükümete yakın medya organı ise muhalefet ve kilise bağlantılı bir darbe planına dair 7 sayfalık bir belge yayımladı. Belgeye göre darbe, 21 Eylül'de – yani Ermenistan'ın Bağımsızlık Günü'nde – gerçekleşebilir.

Karabağ yenilgisinin ardından gelen kırılma

Paşinyan'a karşı kilise cephesindeki bu tutum, 2020'de Azerbaycan karşısında yaşanan Dağlık Karabağ yenilgisine dayanıyor. Yenilgi sonrası Patriğin başbakana istifa çağrısı yapması, devlet-kilise ilişkilerinde yeni bir çatlağın başlangıcı oldu. Bugünse taraflar kişisel hakaretler, dini suçlamalar ve darbe iddialarıyla karşı karşıya.

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme