Diyanetin eski Başkanı Altıkulaç Patladı Sendika Diyanet'in Ruhunu Zedeliyor
Diyanet İşleri Başkanlığı'nda olası bir görev değişimi tartışmaları sürerken, eski Diyanet İşleri Başkanı ve eski AK Parti milletvekili Tayyar Altıkulaç'tan dikkat çeken bir çıkış geldi. Altıkulaç, sosyal medya hesabından yaptığı 'Bu Bir Çelişki Değil mi?' başlıklı açıklamasında, Diyanet personelinin sendikalaşmasını ve bunun yol açtığı sorunları masaya yatırdı.
Altıkulaç'a göre, Diyanet'in siyasetten uzak durmasını öngören yasalar ile sendikal faaliyetlerin siyasi bağlantıları arasında ciddi bir çelişki bulunuyor.
Yasal Çelişki: Siyaset Yasak, Sendika Serbest
Tayyar Altıkulaç, analizinin temelini Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un 25. maddesine dayandırıyor. Bu madde, Diyanet personelinin siyasi parti ve kişileri övmesini veya yermesini kesin bir dille yasaklıyor. Bu yasağa uymayanların görevine son verilebileceği belirtiliyor.
Ancak Altıkulaç, kamu görevlileri için sendikal faaliyetlerin serbest olduğunu ve bu sendikaların büyük oranda siyasi tercihlerle şekillendiğini vurguluyor. Diyanet bünyesinde aktif olarak faaliyet gösteren 26 sendikanın varlığına dikkat çeken Altıkulaç, bir din görevlisinin sendika tercihinin aynı zamanda siyasi tercihini de ortaya koyduğunu belirtiyor. Eski Başkan, bu durumu 'Kanunla siyasetten uzak durması beklenen bir kurumda, sendikalar aracılığıyla siyasi bir kimliğin ortaya çıkması açık bir çelişkidir' diyerek özetliyor.
Masa Başındaki Siyaset ve Dini Görev
Altıkulaç'a göre, sendikal faaliyetlerin Diyanet içinde yarattığı olumsuzluklar sadece yasal bir çelişkiden ibaret değil. Bu durum, günlük işleyişi ve hizmet kalitesini doğrudan etkiliyor.
- Çalışma Barışı Zedeleniyor: Altıkulaç, müftülüklerde görev yapan şube müdürü, murakıp gibi personelin sendika üyesi olmalarının, tarafgirlik yapmasına ve personel iş ve işlemlerinde sendika ayrımı gözetmesine neden olduğunu belirtiyor. Bu durumun, kurumlardaki çalışma barışını olumsuz etkilediğini ifade ediyor.
- Personel Üzerinde Baskı Oluşuyor: Açıklamada, bazı yöneticilerin, üyesi olduğu sendikanın sayısını artırmak için diğer personel üzerinde baskı kurduğu ve onları kendi sendikalarına üye olmaya zorladığı iddia ediliyor. Bu baskı, personelin motivasyonunu düşürüyor ve hizmet kalitesini sekteye uğratıyor.
- Cemaatte İtibar Kaybı: Altıkulaç'a göre, aynı camide farklı sendikalara üye olan din görevlileri arasındaki rekabet ve olumsuz davranışlar cemaate de yansıyor. Bu durum, toplum nezdinde din görevlilerinin saygınlığını ve itibarını sarsıyor.
- İdari İşleyiş Aksıyor: Özellikle büyük müftülüklerdeki sendikal rekabetin, idari işleyişi ve din hizmetlerini olumsuz etkilediği belirtiliyor. Farklı sendikalara üye yöneticilerin birbirine psikolojik baskı uyguladığı ve sendikal gayelerin idari kararları etkilediği öne sürülüyor.
Altıkulaç'ın Çağrısı: 'Kurumun Ruhu Korunmalı'
Tayyar Altıkulaç, bu tespitler ışığında, Diyanet teşkilatının misyonu ve yasal yapısıyla uyuşmayan sendikal faaliyetlerin kurumun ruhunu zedelediği görüşünde. Din görevlilerinin siyasi çekişmelerin dışında, manevi bir görev ifa etmesi gerektiğini savunan Altıkulaç, Diyanet'in siyasetten uzak kalması gerektiğini bir kez daha vurguluyor. Açıklama, Diyanet'in sendikalaşma konusundaki mevcut politikasının ve uygulamasının yeniden gözden geçirilmesi gerektiği yönünde bir çağrı olarak okunabilir.