Baklayı Ağızlarından Çıkarttılar İmralı'da Müzakereci Demokrasi Teklifi
DEM Parti İmralı Heyeti'nin, PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmeye dair bugün yayımladığı açıklama, Türkiye siyasetinde yeni bir tartışma başlattı
. Pervin Buldan, Mithat Sancar ve Faik Özgür Erol'dan oluşan heyetle Öcalan arasında 3 Ekim 2025 tarihinde gerçekleşen ve üç buçuk saat süren görüşmede, örgüt liderinin 'müzakereci demokrasi' modelini önermesi dikkat çekti.
'Müzakereci Demokrasi' Modeli Önerisi
DEM Parti, görüşmeye ilişkin yaptığı detaylı açıklamada, Öcalan'ın 'son derece moralli, sağlıklı ve özgüvenli' olduğunu belirtti. Açıklamada, çatışmasızlığın hüküm sürdüğü bir yıllık 'Barış ve Demokratik Toplum Süreci'ne dikkat çekilerek, bu süreçte emeği geçen herkesin onurlu bir rol oynadığı vurgulandı.
Öcalan'ın çözüm önerisi ise 'müzakereci demokrasi' oldu. Örgüt lideri, bu önerisini şu çarpıcı ifadelerle dile getirdi:
'Uygarlığın üç yüzyıl yıkıcı çatışmalardan ve dünya savaşlarındaki korkunç kayıplardan sonra geliştirdiği önemli çözüm modellerinden biri müzakereci demokrasidir. Bunun özünü oluşturan yöntem ve mekanizmalar, Türkiye'nin içeride ve dışarıda yaşadığı pek çok sorunun çözümü için esas alınmalıdır.'
Öcalan, demokratik müzakerenin siyasi ve toplumsal tüm ilişkilere hkim kılınmasını önerdiğini de ekledi.
Hukuksal Gereklilik Vurgusu Gündemde
Öcalan, müzakere sürecinin ilerlemesini hukuki şartlara bağlayan önceki açıklamalarının arkasında durduğunu da vurguladı. DEM Parti'nin 27 Şubat açıklamasındaki, 'sürecin gelişmesinin siyasi ve hukuki gerekliliklere bağlı olduğu' cümlesine atıfta bulunan Öcalan, gelinen aşamada 'hukuksal gerekliliklerin doğru ve bütüncül bir bakış açısıyla tespit edilerek hayata geçirilmesinin son derece önemli olduğunu' ifade etti.
Görüşmenin sonunda terörist başı Abdullah Öcalan, Cumhuriyet'in yeni yüzyılının barış ve demokrasi hukuku üzerine kurulması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Heyetin İmralı'da terör örgütü lideri ile gerçekleştirdiği bu uzun süreli görüşme ve yayımlanan metin, siyasi çevrelerde 'baklayı ağızlarından çıkarttılar' yorumlarına neden oldu. Özellikle 'müzakereci demokrasi' çağrısı ve 'hukuksal gereklilikler' vurgusu, çözüm süreci tartışmalarının yeniden alevleneceğinin sinyallerini verdi.