1300 El Yazma Çalıntı Eserlik Van Koleksiyonu Rusya'da Ortaya Çıktı

Rus arşivlerinde yapılan saha çalışmaları sonucunda 'Van Koleksiyonu' adı altında saklanan 1300'ü aşkın Türkçe, Arapça ve Farsça yazma eser tespit edildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteklediği çalışma, Türkiye'nin kültürel mirasını geri alma sürecinde yeni bir dönemi başlatıyor.

'Van Koleksiyonu' Aydınlatıldı: Rusya'daki 1300 Elyazması Eser İçin İade Süreci Başladı

Birinci Dünya Savaşı sırasında Doğu Anadolu'dan Rusya'ya yasadışı yollarla götürülen ve yıllardır izi sürülen elyazmalarıyla ilgili önemli bir gelişme yaşandı. Kastamonu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vusala Musali'nin öncülüğünde yürütülen bilimsel araştırma, 'Van Koleksiyonu' adı verilen 1300'ü aşkın yazma eserin izini ortaya koydu. Kültür ve Turizm Bakanlığı çalışmayı 'kültürel iade sürecine yapılan çok kıymetli bir katkı' olarak değerlendirdi.

Bir Asırlık Kayıp Aydınlatılıyor

Rusya Bilimler Akademisi, Moskova Uluslararası İlişkiler Enstitüsü ve St. Petersburg'daki Doğu Elyazmaları Enstitüsü arşivlerinde yapılan saha çalışmaları sonucunda, 'Van Koleksiyonu' adıyla saklanan yüzlerce Türkçe, Arapça ve Farsça yazma eserin 20. yüzyıl başlarında Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu'dan savaş ortamında yasa dışı yollarla çıkarıldığı tespit edildi. Hazırlanan 350 sayfalık rapor; sadece bir envanter çalışması değil, aynı zamanda kültürel diplomasi açısından güçlü bir belgesel dayanak olarak değerlendiriliyor.

İlk Girişim Osmanlı'dan: 1920'den Bu Yana Gündemde

Prof. Dr. Musali'ye göre, bu eserlerin iadesine yönelik ilk diplomatik girişim Osmanlı Devleti tarafından 3 Ağustos 1920 tarihinde başlatıldı. 11 Şubat 1924'te Türk Dışişleri Bakanlığı Moskova'daki büyükelçiliğe gönderdiği mesajda, Trabzon ve Van'dan savaş sırasında alınan kültürel mirasın iadesi talep edildi. Ancak bu girişimler sonuçsuz kaldı.

1930 yılında Moskova tarafından 167 elyazmasının Türk makamlarına iletilmek üzere hazırlandığı bilinse de, belgelerin Ankara'daki resmi kurumlara hiç ulaşmadığı öğrenildi. Söz konusu el yazmalarının bir kısmı MGIMO ve Rusya Bilimler Akademisi koleksiyonlarında 'Van Koleksiyonu' adıyla muhafaza ediliyor.

TBMM, Cumhurbaşkanlığı ve Kültür Bakanlığı Sürece Dahil Oldu

2018 yılında TBMM çatısı altında tüm partilerin ortak önergesiyle kurulan Araştırma Komisyonu, başta Van, Trabzon, Erzurum, Muş ve Bitlis olmak üzere birçok ilden yasa dışı yollarla çıkarılan eserlerin izini sürmüştü. Komisyon, dört aylık çalışmasının sonunda hazırladığı raporu Meclis Başkanlığı'na sunmuştu. Aynı konu Cumhurbaşkanlığı düzeyinde de gündeme alınmış, ilgili birimlere talimat verilmişti.

Adalet ve Kalkınma Partisi Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da bu süreci yakından takip ettiğini, Moskova'daki Türkiye Büyükelçiliği'nin aktif şekilde dosya üzerinde çalıştığını açıklamıştı.

UNESCO ve Uluslararası Kurumlara Çağrı

Kültürel varlıkların iadesi meselesinin uluslararası boyuta taşınması gerektiğini belirten Prof. Dr. Musali, UNESCO ve benzeri kuruluşların sürece dhil edilmesinin önemine işaret etti. 'Bu eserlerin Anadolu topraklarına dönmesi, sadece tarihi bir adaletin tesisi değil, aynı zamanda Türkiye-Rusya kültürel ilişkileri açısından da yeni bir dönemin başlangıcı olacaktır' dedi.

Tarihi Kayıtlar Ermeni Çetelerinin Yıkımını da Belgeliyor

Musali, araştırmalarında kullandığı Rus bilim insanlarının seyahat notlarının, o dönemki Ermeni çetelerinin Van'daki cami, türbe ve medreselere yönelik yıkımını da ortaya koyduğunu aktardı. Örneğin, ünlü filolog ve oryantalist Nikolai Marr'ın Van'daki tahribatı bizzat belgelediği yazılara yer verdiği belirtildi.

İslam Kültürüne Tanıklık Eden 2000 Elyazması

St. Petersburg'daki Rus arşivlerinde yapılan incelemeler, Osmanlı dönemine ait yaklaşık 2.000 el yazmasının bulunduğunu ve bunların ezici çoğunluğunun Arapça ve Türkçe olduğunun tespit edildiğini ortaya koydu. Bu durum, İslam kültürünün Anadolu'da ne denli yaygın ve derin olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Kültürel Diplomasi ve Milli Hafıza Açısından Tarihi Bir Fırsat

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından da takdirle karşılanan bu çalışma, Türkiye'nin kültürel varlıklarının ana vatanına dönmesi açısından büyük önem taşıyor. Prof. Dr. Vusala Musali, 'Van Koleksiyonu yalnızca bir grup el yazması değil; Anadolu'nun ilim, sanat ve hafıza mirasıdır. Bu değerlerin ait olduğu topraklara dönmesi, geleceğe bırakılacak en büyük miraslardan biri olacaktır' ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme