- Haberler
- Reel Politik
- Akıllanmadılar Gitti...Cemil Bayık'tan Yeni Zırvalar
Akıllanmadılar Gitti...Cemil Bayık'tan Yeni Zırvalar
Terör örgütü PKK'nın üst düzey yöneticisi Cemil Bayık, örgütün silahlı mücadeleyi sonlandırdığını ve kendini feshettiğini resmen duyurdu. ANF'ye konuşan Bayık, bu adımı Öcalan'ın perspektifiyle attıklarını belirterek, hükümetten derhal 'Demokratik Entegrasyon Yasaları' çıkarmasını ve Abdullah Öcalan'a 'Umut Hakkı' tanımasını talep etti. Bayık, 1923 sonrası Türkiye'yi 'Kürtlere sırt çevirmekle' suçladı.
Terör örgütü KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, terör örgütü PKK’nın silahlı mücadele tarihinde bir dönüm noktası oluşturacak önemli bir açıklama yaparak, terör örgütü PKK’nın kendini feshettiğini ve silahlı mücadeleyi sonlandırdığını ilan etti.
Bayık, bu tarihi kararın, barış sürecinin tıkanmaması ve provokasyonlara fırsat verilmemesi için üstlendikleri bir sorumluluk olduğunu savundu
.Silahlı mücadelenin kendileri açısında “bir araç” olduğunu belirten Bayık, “Kürt halkının 50 yıllık mücadelesiyle yarattığı birikim sayesinde demokratik siyaset yapma imkânı doğmuşsa, silahlı mücadele anlamsız hale gelir” dedi.
"silahlı mücadele bitti, sıra hukuki̇ adımlarda"
Bayık, terör örgütü PKK’nın bu tek taraflı adımının, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025’teki çağrısıyla başlayan sürecin ikinci aşaması olduğunu belirtti. Devletin bugüne kadar siyasi veya hukuki bir adım atmamasını eleştiren Bayık, hükümete adeta bir ültimatom verdi:
“Terör örgütü PKK kendini feshetti, silahlı mücadele sona erdi; biz üzerimize düşeni yaptık. Şimdi adım atma sırası devlette.”
Bayık’ın hükümetten acil talepleri şunlar:
Demokratik Entegrasyon Yasaları: Kürtlerin kimlik, dil ve kültür haklarının hukuki olarak tanınması.
Özgürlük Yasaları: Silah bırakanların Türkiye’ye döndüklerinde özgürce siyaset yapma imkânının yasal güvenceye kavuşturulması.
Öcalan’a "Umut Hakkı": Abdullah Öcalan’ın da bu siyasi zeminin kapsamına dahil edilmesi ve tecridin kaldırılması.
Bayık, silahlı mücadelenin, Kürt halkının yarattığı birikim sayesinde demokratik siyaset yapma imkânı doğduğu için artık “anlamsız hale geldiğini” ifade etti.
1923 sonrasi̇ eleşti̇ri̇si̇: "ulusal devleti̇n zi̇hni̇yeti̇"
Açıklamasında tarihi süreci de değerlendiren Bayık, sert ifadeler kullandı:
“Ne var ki, 1923'ten sonra Kürtlere sırt çevrilmiştir. Ulus-devlet anlayışıyla Kürdistan’ı, Türk uluslaşmasının yayılma alanı haline getirme politikaları izlenmiştir.”
Bayık, Osmanlı döneminde olmayan Kürt soykırım politikasının Cumhuriyet döneminde uygulandığını iddia ederek, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Türk-Kürt anlayışını dahi “Batı’nın ulus-devlet anlayışıyla zehirlenmiş” olarak yorumladı. Bu zihniyetin ancak “demokratik entegrasyon” yasalarıyla aşılabileceğini belirtti.
rojava ve dsg vurgusu: "öcalan bi̇zi̇m i̇çi̇n konuştu"
Cemil Bayık, Öcalan’ın çağrılarının sadece terör örgütü PKK’yı kapsadığını, Rojava ve Demokratik Suriye Güçleri’ni (DSG) kapsamadığını netleştirdi.
Türkiye’nin DSG’den silah bırakmasını talep etmesini “yaman bir çelişki” olarak nitelendiren Bayık, Suriye’de 20 bin şehit vermiş bir halka “silah bırakın” demenin “büyük bir saygısızlık” olduğunu söyledi. Bayık, DSG’nin kendi özerk yönetiminin olduğunu ve halkların iradesi dışında hareket edemeyeceğini vurguladı.