- Haberler
- Politik Muhit
- 56 yıllık Şemdinli Jandarma Karakolu yıkılıyor... Acılar Baki...
56 yıllık Şemdinli Jandarma Karakolu yıkılıyor... Acılar Baki...
Bölü terör örgütü PKK'nin 15 Ağustos 1984'te ilk silahlı saldırısının hedefi olan Hakkari'nin Şemdinli ilçesindeki jandarma karakolu, 56 yıl sonra yıkılıyor. Davul Zurna ile verdiği haberinde Rûdaw'ın kullandığı ise yeni bir tartışma başlattı. Karakol yerine Kaymakamlık tarafından gençler için eğitim ve kültür merkezi inşa edilecek.
Geçmişiyle sembol bir yapıydı
Söz konusu karakol, yalnızca Şemdinli için değil, Türkiye’nin yakın tarihindeki en kritik dönemeçlerden biri olan bölücü terör örgütü PKK’nin silahlı mücadelesinin başlangıcıyla sembolleşmişti. 1984 yılında örgütün ilk eylemini burada gerçekleştirmesi nedeniyle yapı, yıllarca çatışmaların ve toplumsal hafızanın merkezinde yer aldı.
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik ifadeler basın özgürlüğü sınırlarını aşıyor
Irak Kürdistanı merkezli yayın yapan Rûdaw Medya Grubu’nun, Şemdinli’deki karakolun yıkımıyla ilgili haberinde kullandığı dil, hem basın etiği hem de Türkiye’nin terörle mücadelesine yönelik duyarlılığı açısından ciddi eleştirilere yol açtı. Haberde, Türk Silahlı Kuvvetleri ve devletin güvenlik kurumları hakkında kullanılan ifadeler, eleştiriden öte, bir tür terör meşrulaştırması olarak yorumlandı.
Devleti değil, terörün diliyle konuşmak
Rûdaw’ın söz konusu haberinde, “işkence”, “eziyet”, “baskı merkezi” gibi ifadelerle Türkiye Cumhuriyeti devletinin anayasal kurumları hedef alındı. 1990’lı yıllarda yaşandığı iddia edilen olaylar üzerinden TSK'yi doğrudan suçlayıcı bir dil kullanılması, PKK’nin ilk saldırısını gerçekleştirdiği bir yapının yıkımını neredeyse “zafer havası” içinde sunmaları dikkat çekti.
Oysa Türkiye, uzun yıllardır PKK terörüyle mücadele ederken bir yandan da bölgedeki sivillerin yaşam koşullarını iyileştirme yönünde birçok reform ve yatırım hayata geçirmiş durumda. Karakolun yerine gençlik merkezi yapılması da bu çabanın bir parçası.
Basın özgürlüğü, terörün dili olamaz
Gazetecilik, özgürlük kadar sorumluluk da gerektiren bir meslek alanıdır. Bir medya kuruluşunun, geçmişte yaşandığı iddia edilen hak ihlallerini tek taraflı aktarırken, bölgedeki güvenlik güçlerinin meşru varlığını “işkence mekânı” gibi göstermekle hem uluslararası etik ilkelere hem de bölge barışına zarar verdiği açıktır.
Unutulmamalıdır ki, terör örgütü PKK, sadece 40 yıl boyunca güvenlik güçlerini değil, binlerce sivili, Kürt vatandaşları ve kamu görevlisini de hedef almış bir yapıdır. Bu örgütün ilk eylemini yaptığı bir karakolun yıkımını, bir “kurtuluş” gibi sunmak, basın diliyle teröre alan açmak anlamına gelir.
Terörsüz Türkiye hedefine zarar veren bir üslup
Rûdaw’ın haberi, içerik ve üslup açısından değerlendirildiğinde, Terörsüz Türkiye vizyonuna destek vermekten uzak, aksine bu hedefe zarar veren bir yön taşıyor. Türkiye'nin iç işlerine dair bu tür yanlı ve maksatlı yayınlar, çözüm değil kutuplaşmayı, barışı değil provokasyonu besliyor.
Türkiye Cumhuriyeti, hukukun üstünlüğü, demokratikleşme ve kalkınma hedefleri çerçevesinde geçmişle hesaplaşmayı kendi kurumsal mekanizmalarıyla yürütürken, dış kaynaklı medya organlarının tek taraflı ve kışkırtıcı yayınlarının hiçbir meşru zemini bulunmamaktadır.
Dil de bir silahtır
Rûdaw’ın kullandığı bu yayın dili, yalnızca taraflı değil, aynı zamanda bölgesel barışa karşı sorumsuz bir tutumun yansımasıdır. Savaşlar silahla, kargaşalar kelimelerle başlar. Bu nedenle, medya kuruluşlarının ifade özgürlüğünü sorumlulukla kullanması, bölge halklarının da huzuru için hayati önemdedir.
İşte Rudaw'ın haberinde yer alan ifadeler:
Rudaw: Söz konusu karakol, yalnızca Şemdinli için değil, Türkiye’nin yakın tarihindeki en kritik dönemeçlerden biri olan PKK’nin silahlı mücadelesinin başlangıcıyla sembolleşmişti. Yıllarca çatışmaların ve toplumsal hafızanın merkezinde yer aldı.
1990'lı yıllarda JİTEM tarafından kullanıldığı da iddia edilen karakol, insan hakları ihlalleriyle anılan olaylara da sahne olmuştu.
İHD:
Şemdinli İnsan Hakları Derneği (İHD) Şube Başkanı Ozan Akbaş: Burası tarihi bir yer. 56 yıldır şehir merkezinde bir karakol vardı. Birçok ağır çatışma yaşandı ve JİTEM’in işkencelerine tanık olundu.
Sabır Herki: “Çok iyi bir karar. Bölgemizin en güzel yerleri askeriyenin elindeydi. Gençler için bir merkez açılırsa çok memnun oluruz
İsmail Dey: Eskiden kaymakamlık yolunda özel tim vardı, halka eziyet ediyorlardı. Şimdi kalktılar, çok iyi oldu.
Musa Biradosti: Askeri karakol ve üslerin çıkması çarşı ve pazarın genişlemesine fırsat verecek.