Fehmi Çalmuk

Türkiye Yüzyılı Vizyonunu İlk Van Anladı

Fehmi Çalmuk

Anadolu’da olduğu gibi Doğu ve Güneydoğu illerinde yaygın Kur’an risalelerini kaleme alan Said Nursi’nin “Medrese-tül Zehra” hayali, Sultan Abdülhamit’in emri olmasına rağmen  Van’da üniversite kurulması nihayet 1982 yılında gerçekleşti. Önce Yüzyıl  olan ismi Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi olarak değişti. 

Onun için “Yüz yıl” kelimesi serhat şehri Van için yabancı değil. Van, kabuğuna sığmayan bir şehir ama yıllardır öncülerini, süreç liderlerini, hizmet kadrolarını ünlü kahvaltı salonunun dediği gibi “Bak hele bak” diyerek sabırsızlıkla bekleyip, duruyordu.

Van dediğiniz il büyükşehir…Nüfusu 1 milyon 200 bin civarında…Bu nüfusa bir de İran’dan nefes almak için kaçıp gelen insanlar katılınca iki milyona yakın nüfus ortaya çıkıyor. Güldür Güldür Programında Naime’nin dediği gibi “koca; koca koca koca bir şehir”

Uzun bir süredir Van şehrinin sokaklarında gezip, demli çayından yudumlayıp, otlu  peynirinden tadamamıştık. Şehir merkezi Batı şehirlerine taş çıkarırcasına modern hale gelmiş durumda.

Şehir böyle de ya sanayi, ya insan gücü…Van İş Geliştirme Merkezini gezdik dolaştık. Bir çok insanın parmağını ısırtacak teknolojik gelişmeler var. TOGG’un ihtiyacı olan elektrikli batarya da elektrikli ev aletlerinin enerji tasarruf sağlamasına yönelik cihazlarda, oyun simülasyonları da, hatta  ve hatta  otlu peynirin hijyen ve  laboratuvar ortamında üretilmesine  yönelik ARGE faaliyetleri de İŞGEM’de.  

Başkan Mahmut Gedik’in “Beyin Göcü” sağlama vizyonunun ilk hasılatı bunlar. İran kökenli iş adamları, mühendisler üretim ve isdihdam merkezi olarak  Van’ı seçmişler…

Van Esnaf ve Sanatkarlar Birliği Başkanı İsa Berge’ye göre ise Van, Van’a sığmayacak kadar büyük imkanları içeriyor.

Van’ın  var olan statik enerjisi kinetik enerjiye dönüşüyor… Kim sayesinde? 

Onu da anlatayım.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin muassır medeniyet seviyesine yükselmesi konusunda ortaya koyduğu “Türkiye Yüzyılı” vizyonunu ilk olarak Van’ı yöneten kadrolarının anlaması, uygulaması  kimseye sürpriz gelmemeli.

En başta Diyarbakır Karşıyaka kaymakamlığından buyana Tokat’ta da yakından takip ettiğim ancak hizmet hızına  vizyonuna yetişemediğim Vali Dr. Ozan Balcı’nın vizyonu var… Tokat valiliğinden sonra Van’a gelişiyle yeni bir heyecan oluşturan  Vali Balcı “Van, Vatan, can” diyerek sürekli iyileştirmeyi esas alan bir takım kurmuş.

Ziyaretine gittiğimde kendimi bir toplantının ortasında buldum. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü   Prof. Dr. Hamdullah Şevli, proje koordinatörü okul müdürleri, öğretmenler…
Rektör Şevli Van’da tanınmış olduğu kadar alimleriyle ünlü bir ailenin evladı. Matematik profesörü… Hal böyle olurken Vali Balcı ile Rektör Şevli’nin hayalleri birleşivermiş.
Projenin adı kısa “Matbil”… “Bugünün Bilimi, Geleceğin Teknolojisi” orta öğretimde matematik ve bilgisayar ordusu, Van’ın zeka küpleri yetişiyor. Prof. Dr. Aziz Sancar hocanın kulakları çınlasın…

Elenip elenip eğitime gelen 9 sınıflardan 144 öğrenci hafta sonu eğitim görüyor.  Eğitim gören 4,5,6,7 sınıflardan  160 öğrenciler de 9’uncu sınıflar gibi dünyaca ünlü matematik dehalarında ders alıyor. 6 Akademisyen ders veriyor. Üniversite, Milli Eğitim’e inanılmaz bir tahkimat yapıyor. Bu anlamda Van Türkiye’ye örnek oluyor. 

 Moskova Üniversitesinden mezun  Azerbaycanlı iki profesörü dinledim. “Matematik hayattır” diyor… Hayatın her aşamasında matematik gerekiyor. Olaylara bakış açışını geliştiriyor, kriz çözmede aktif olarak kullanılıyor. Gelecek nesil muhakeme, mukayese gücünü bu eğitimler ile elde ediyor. 

Zaten  projenin temel amacı matematiği sevdirmek, matematiği hayatla buluşturmak…Kadronun heyecanı, yalnızca bugün için değil. Bir gelecek tasavvuru için… Yani Türkiye’nin yüzyılı için… 

Bu kadar mı? Elbette değil…

9’üncu sınıflar birinci olarak 10 haftalık eğitime  tabi tutulacak. Bu eğitimden değerlendirme sınavından başarı sağlayan 72 öğrenci  8 günlük bir kampa tabi tutulacak. Kamptan sonra öğrenciler matematik ve bilgisayar takımlarına ayrılacak.  Daha sonra 10 haftalık 3. aşama eğitime başlayacak. Kurulacak takımlar için  Matematik olimpiyatları ve TÜBİTAK projelerinde başa güreşecek.

Daha… Vallaha bitmedi.

Sırada “Akran eğitimi” var.  Eğitimleri bitirip bir süt sınıfa  yükselen öğrenciler öğretmenlerin yanı sıra 9’ıncı sınıflara mentörlük yapacak. Matematik  atölyesinde gelecek için denklem çözüp hayata hazırlanacaklar. 

Her öğrenciye onlarca kitap… Bir de ücretsiz servis hizmeti var. Vali ve Rektör ile  eğitim gören öğrenci sınıflarını birlikte dolaştık. Proje Koordinatörü  Tuğba Tuğ adım adım süreci anlatı.  Öğrenci velileriyle konuştuk. Vali Bey velilere soruyor. “Ne iş ile meşgulsün?
Cevaplar: Korucuyum, akademisyenim, ev hanımıyım, öğretmenim…
Toplumun her kesimi var. Devletin eli vatandaşın elinin üzerinde. Hizmeti yüreğinde…Terörün belini kırmak yalnızca güvenlik önlemleriyle olmuyor. Halka dokunan her proje terörün belini kırıyor.  
Her camiye bir kütüphane kuruluyor… Milyonlarca kitap Van’ın bütün camilerini süsleyecek. Her ilçeye yüzme havuzu, 100 ana okulu… 100 Kadın sağlık merkezi… Folklar  ekipleri kuruluyor. Amatör spor kulüpleri güçleniyor. Müzik koroları oluşuyor.

Devlet hizmetini götürüyor da karşılığı da görülüyor. Van Spor, Ankara Demir Spor maçını seyrettik. Bir tane bile terör öğütlerinin ekmeğine yağ sürecek Kürtçe slogan duymadım. 
Van’dayım, vatandayım, candayım…

Ankara’ya gelmeden yine Vali Bey’i Hakkari’nin tanımış simalarından  Remzi Çiçek ve bilgisayar mühendisi Hüseyin Akın bey ile tekrar ziyarete gittim. Misafirleri gönderdikten sonra yine bir toplantı…

Vali,  vali yardımcıları, Belediye genel sekreteri, milli eğitim müdürü, il gençlik ve spor müdürü, Güzel Sanatlar Fakültesi dekanı bir proje üzerinde konuşuyorlar.

Dinledim. Hem de büyük bir keyifle…

“Bir ekran olsa da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip  Erdoğan ve İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu izlese” dedim içimden. “Türkiye Yüzyılı ne demek?” diyenlere cevap bu tablo değil mi ?  

Türkiye Cumhuriyeti’nin 99’ıncı yıl dönümü kutlamalarını da izledim. Asker ve polisler geçit töreninde sayısal olarak az da olsalar halkın büyük bir ilgisi vardı. Askere ve emniyet güçlerine yönelik büyük alkışlar bunu gösterdi.  

29 Ekim gecesi beş yıldızlı Van Uygulama Oteli’nde  düzenlenen Cumhuriyet  resepsiyonunda girişte her konuğun elini sıkan Vali Dr. Ozan Balcı yanında Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Tümgeneral Aykut Tanrıverdi her masaya gitti. Misafirlerle konuştu, istekleri aldı fotoğraf çekindi. 

Geleneksel kıyafetiyle dikkat çeken Kadim Aşiretler Federasyonu üyeleriyle yan yana geldi. 

 

Ertesi gün Kadim Aşiretler Federasyonu üyeleri Valilik makamındaydı.

Dinledim…Ağalığı anlattılar. Değişen demografik yapıyı…Terör örgütü ile mücadeleyi anlattılar…Aşiretlerin “Köye Geri Dönüş” niyetlerini söylediler. Her aileye 100 koyun. Bir yıl geri ödemesiz. Faizsiz krediyi anlatılar. “Sayın Valim iki yıl geri ödemesiz olur mu ?” deyince  Vali Dr. Ozan Balcı notunu aldı. Binlerce aşiret üyesi köyüne geri dönecek, hayvancılık yaparak ekecek  hasat toplayacak. Terörün belini bir de buradan kıracaklar.
Van’dayım, vatandayım, candayım… 

Elbette 5 günlük Van ziyaretimde siyaset ile ilgili de bir çok not oldum. Ancak  büyük hamleyi gölgelememek için yazmayacağım. 

Ertelenen, ötelenen, sahipsiz kalan Van’ın milletin adanmış kadroları tarafından kuşatıldığını görünce ne diyeyim; gururlandım. 

Ancak bu kadar stratejik hamlenin “Van’ın Yüzyıl” projesinin Türkiye’ye, dünya duyurulması için; algı yönetimi, itibar yönetimi ve PR için ehil ellerin devreye girmesi lazım. Kimse ne yapmalıyız?” demeyince ben de sesimi çıkartmadım. İzledim. Bölge için örnek olacak projelerin Van’a sıkıştırılıp kalması çok yazık olur, çok..

Van’dayım, vatandayım, candayım… 

Ahdimiz böyleydi değil mi Valim?

İnan Allah’a…Dayan Allah’a… Güven Allah’a…
 

Yazarın Diğer Yazıları